Geçtiğimiz gün bir televizyon kanalında "bana büyü yaptılar, evime domuz yağı sürdüler" diyerek oğlu Ahmet Tatlıses için de "hırsız" iddiasında bulunan İbrahim Tatlıses için oğul Tatlıses'den cevap geldi.

Burak Özçivit Katar’da Burak Özçivit Katar’da

En son genç sevgilisi Gülçin Karakaya ile ayrılığı için eski eşini ve oğlu Ahmet Tatlıses'i suçlayan ve ilginç şekilde "büyü" açıklamaları yapan İbrahim Tatlıses'in suçlamalarına karşın oğlu cevap hakkını sosyal medyada yaptığı bir açıklama ile duyurdu.

Babasının olay yaratan suçlamalarının ardından Ahmet Tatlıses'e geçti sosyal medya hesabından "Kamuoyunun dikkatine" başlıklı bir paylaşım yaptı ve "Her ne kadar aile mevzularından bahsetmek istemesem ve bugüne kadar bu konularda açıklama yapmaya mesafeli dursam da İbrahim Tatlıses'in benim, annem ve ailem ile ilgili yaptığı açıklamalar korkunç, akılalmaz ve gerçeği yansıtmayan iftiralara döndüğü için açıklama yapmam zaruri hale gelmiştir" dedi.

Tatlıses'in şirket kasasını boşaltmadığını, babasından hiç dükkan almadığını savunan ve işyerlerini kapatma kararının perde arkasını anlatan ünlü isim konu ile ilgili şunları yazdı;

" Kendisi vurulduğu dönemde beni kasasını boşaltmak ile suçlamıştır. İbrahim Tatlıses'in başına bu elim olay geldiğinde ben ameliyat ve tedavi sürecinde İstanbul hatta Almanya'da dahi devamlı hastanedeydim. Evinin de bulunduğu şirkete bir kez gittim, muhasebecisi eşliğinde bende anahtarı dahi bulunmayan evi ve kasası açıldı, sayım yapıldı. Varlıkları muhasebecisi, şirket müdürü ve şirket çalışanları eşliğinde raporlanarak imzalandı. Buna o dönem herkes şahittir. Bir diğer bahsi geçen olay kendisinin 'Yedi dükkan verdim, hepsini batırdı' söylemiyle ilgilidir. Mecidiyeköy'de 2000'lerin başında bir dükkan açtım, kendisi franchise sistemini Türkiye çapında iptal etti. İşlerimizin bozulmasıyla kapattık. Yine bu olaydan yıllar sonra bir AVM'de gıda üzerine dükkan açtım, yıllar sonra AVM'nin yüksek kira maliyetleri üzerine devrettim. İş hayatı normları içinde gerçekleşen bu hadiseleri 'Ben yaptım, batırdı' gibi aksettirmesini rahatsızlığına veriyorum. Nitekim kendisi benim yüzümden bir zarara uğramamıştır ve benim yıllardır süren kendi imkanlarımla sürdürdüğüm iş hayatım devam etmektedir. Bugüne kadar kendisi bana bir ev dahi vermemiştir ama bana ihtiyaç duyduğu her an gözüm kapalı canımı ortaya koymuşumdur."

'AKIL SAĞLIĞIYLA İLGİLİ ŞÜPHELERİM ARTTI' 

Ahmet Tatlıses "Sevgilim Gülçin Karakaya ile ayırmak için büyü yaptılar' iddiası ve annesi Adalet Sara ile ilgili olarak da "Değil annem kim olursa olsun dini inanışlarından ötürü kendi hür iradesiyle seçtiği kıyafet üzerinden birinin aşağılanmasına göz yumamam. Hiç kimse benim annemi 'kara peçeli' diyerek aşağılayamaz. Hiç kimse benim anneme 'yılan' diyemez. Benim abbem kendi halinde, eşrafında herkesin saygı duyduğu eski bir devlet memuru ve namuslu bir kadındır. Domuz yağı sürdüler, sevgilime büyü yaptılar, bizi ayırdılar' gibi ardı arkası kesilmez, korkunç, utanç verici iftiraları asla kabul etmiyorum ve milyonların önünde 'Büyü yaptılar, domuz yağı sürdüler' gibi açıklamalarıyla kendisinin akıl sağlığıyla ilgili olan şüphelerim artmıştır. İbrahim Tatlıses yıllar boyunca kiminle ne istiyorsa onu yaşamış, söylemlerinde belirttiği gibi özel hayatındaki insanlara belli mallar vermiş ve evlatları tarafından asla özel hayatına karışılmamış, tek bir ilişkisine dahi yorum yapılmamış bir insandır" ifadelerini kullandı.

Ayrıca "Aile meselelerinin bu denli çarpıtılarak sırf beni tahrik etmek üzerine kurgulanmasından rahatsızlık ve üzüntü duyuyorum. Yıllarca neler yaşandığını, neler yapıldığını anlatmak bana yakışmaz, Her ne olursa olsun topluma mal olmuş bir sanatçı olarak kendisini rencide etmek istemiyorum. Üzerime atılmış bu aslı atarı olmayan suçlamalara cevap verip, susuyorum. Yine kendisinin katıldığı canlı yayında 'Ölmeden önce onlara öyle bir tuzak kuracağım ki' söyleminin yorumunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum" diyen Ahmet Tatlıses açıklamalarını şöyle sonlandırdı;

"Yedi çocuk ve dokuz torun sahibi eşim ve evladım Rüzgar'ı annesi Tülay Hanım ile evlenmeden önce olağan bir tartışmamızda baba-oğul dertleşmesinde bir cümleyi fazlasıyla abartarak bugün hala konuşmasına anlam veremediğim gibi, 15 yıl önceki bir mevzuyu gündeme getirmekteki maksadını çözmüş değilim."

"Ayrıca bahsettiği gibi kendisine hiç hakaret etmedim, ağza alınmayacak sözler sarf etmedim. Zaten aylardır kendisi ile diyaloğum yok. Bunu da kendisi beyin tümörü ameliyatımda 'Görmedim, gitmedim, gözümden bir damla yaş gelmedi' diyerek cümlelere dökmüştür. Ne kadar can acıtıcı olsa da bu davranışı ve söylemleri beni değil, kendisini bağlar."