Rize’de yıllardır şifalı diye içilen ve alınan numunelerde sudaki arsenik oranı 27 kat daha fazla çıkan ılıca suyu için bu defa da sıraya girdiler...

Türkçede "Kelime ve Dimne" adıyla bilinen eserde dürüstlüğün simgesi Kelile ve yalanın simgesi Dimne sırasıyla hangi hay Türkçede "Kelime ve Dimne" adıyla bilinen eserde dürüstlüğün simgesi Kelile ve yalanın simgesi Dimne sırasıyla hangi hay

Üzerine sağlıksız olduğuna dair tabela asılan Merkeze bağlı Andon olarak bilinen Küçükçayır köyündeki ndon suyu olarak bilinen suyuna olan talep ertışı görenleri şaşkına çevirdi.

Merkeze bağlı Andon olarak bilinen Küçükçayır köyünün turizm destinasyon projesi çerçevesine alınmasının ardından Andon suyu olarak bilinen suyun bu destinasyon içerisine alınması amacıyla analizi yapılmış ve yapılan analizde sudaki arsenik oranı 27 kat fazla çıkınca da İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından suyun yanına tüketilmesinin sağlığa uygun olmadığı yönünde uyarı levhası asılmıştı.

Zehirli olduğu tespit edilen ılıca suyundan içmek için kuyruğa girdiler

Ancak tüm uyarılara rağmen tüketilmeye devam ederken suyun temiz olduğunu iddia eden bazı vatandaşlar ise su içmek için kuyruğa girdi.

Yıllardır şifalı diye içilen hayrata Rize İl Sağlık Müdürlüğü tarafından asılan “Bu suyun içilmesi sağlık açısından uygun değildir” yazısı bir süre sonra kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından yerinden sökülürken bölge halkı Andon suyu olarak bilinen suyun zehirli olmadığını, yıllarca buradan içilen suyun hiçbir insana zarar vermediğini savundu.

Bu arada insanların 150 yıldır ‘zehirli' denilen sudan içtiğini, daha önce böyle bir şeyin ortaya çıkmadığını ifade eden bölgedeki işletme sahiplerinden Şemsettin Manavracı ise şu ifadeler ile durumu anlattı;

“Bu suyun böbrek taşlarına, kuma, egzamaya iyi geldiği raporda yazılı. Kadın hastalıklarına iyi geldiği de yazılı. Biz 40 yıldır işletmeciyiz. Bugüne kadar hiç böyle bir şey söz konusu olmadı. Şimdi bir anda böyle bir şey çıkması bizi üzdü.

Buraya 24 saat gidip gelen insanlar oluyor. Çok büyük tepki oldu. Birisi de gelip tabelayı almış buradan. Kimin aldığını da bilmiyoruz. 5-10 yıl önce bize baskı yaparak burayı bizim elimizden almak istediler. O baskıya boyun eğmedik, şimdi de böyle bir şey oldu.

Biz bu suda arsenik falan olduğuna inanmıyoruz. Eğer varsa 150-200 yıldır neden insanlara söylemediler. 150 yıldır bu su burada akıyor, burada ölen olmadı. Bugüne kadar ne öleni gördük ne zarar göreni duyduk.

Burada bir oyun dönüyor ama anlamış değiliz. Gerçeğin ortaya çıkmasını istiyoruz. Biz bu tahlilin gerçek olduğuna inanmıyoruz ve başka bir ilde tahlil yapılmasını istiyoruz” (İHA)