Tüm ülke asgari maaşın 4 Bin TL olması haberini dualarla bekliyorken aylık maaşın 10 Bin TL olduğu bir iş haberi geldi.
Sadece günümüzde değil senelerdir asgari maaşın biraz üstünde bir maaş için bile yurtdışına gidip gurbet ellere düşen vatandaşları olan bir ülkeyiz aslında. Nedeni ise dünyada eşi benzeri çok olmayan bir şekilde resmi kayıtlara göre nüfusumuzun %42’sinin asgari ücretle çalışması.
Asgari ücretin nüfusa dağılımına göre en fazla asgari maaş ile çalışan ülke olarak maalesef ki Avrupa’nın birincisiyiz. Durum böyle olunca asgari ücretin üstünde bir maaş için bırakın batıdaki Avrupa ülkelerini senelerdir Ortadoğu bataklığındaki ülkelere bile akın akın işçi olmak için gidiyoruz.
Ülkemizde gelinen nokta ise önceki senelerin çok daha vahimi zira artık bizi asgari maaşın 4 Bin TL değil 5 Bin TL olması bile kurtaramayacak. Türk Liramızın değer kaybı yıllık min %30’un üzerinde hesaplanmışken son aylardaki agresif grafiği ve geleceği şimdiden kesinleşen daha kötü senaryoları konuşmuyoruz bile.
Şimdi gelelim haberimize, Dolar 14 liraya dayanmışken bize reva görülen asgari ücretin 206 USD karşılığı 2.825 TL olması bizi yurtiçi ve yurtdışı göçe zorlamış durumda. Yeni asgari ücret 4 Bin TL olsa bile elimize geçen 290 USD ile yine tüm dünyanın en ucuz işçilerinden olmaya devam edeceğiz. Tabi ki dolar ile maaş alanlardan değiliz ama iğneden ipliğe artık üretimi durdurup yurtdışından alım yaptığımız için dolara bağlıyız yani aslında dolar ile maaş alıyoruz çünkü dolar ile geçiniyoruz.
Biz ülke olarak tarım ve hayvancılığı öldürmek için elimizden geleni yaptık ama hala doğuda direnenler var ve bu sebeple de istihdam yaratan bir avuç işveren var. Fakat hem insanoğlu rahata alıştığı hem de sosyal medya dayatmalarının beklentileri ve değer yargılarımızı değiştirdiği günümüzde doğuda çalıştıracak eleman bulamamaktalar.
Ülke içi yada ülke dışı doğudan batıya ciddi bir göç veren ülkemizde doğuda çalışacak kimse kalmamış durumda. Son dönemde zaten binadan ibaret her tarafta açılan üniversiteler sayesinde de herkes bir şekilde üniversite mezunu olmuş ve beklentilerini değiştirmiş durumda. Yani ülkemizde ne ara işçi ne de tarım işçisi kalmış durumda.
Bu şartlarda doğudaki köylerde ve buna bağlı tarım ve hayvancılık da zor durumda. Son olarak Siirt’te bir hayvancı dile gelip durumu anlatmış.
Aylık 10 Bin TL maaş verdikleri halde çalışacak kimseyi bulamadıklarını ve şuan ailece dönüşümlü olarak idare ettiklerini belirten insanlar çobanlık zor ve meşakkatli bir iş olduğu için çalışacak kimseyi bulamadıklarını belirtiyorlar.
Şimdi akıllarımıza doğal olarak, Irak’ta Libya’da inşaat işçisi olmak daha mı kolay sorusu geliyor? Ya da Almanya’da Fransa’da çöp toplamak, restaurant temizlemek daha mı kolay? Hoş Avrupa’ya yada Amerika’ya gidenler aslında çok da fazla yaptıkları işin aslını anlatmaz ama kendi ülkemizde tarım ve hayvancılığa bir darbenin de işçi bulamamak olduğunu düşününce aklımıza geliyor bunlar. Ah bide tabi dilenen insanlarımız ve onlara en kolay şekilde vicdan rahatlatıcı yöntem olarak sadaka verenlerimiz var, bunu da atlamayalım tabi.
Ne diyelim, kendi ülkesinde çalışmak isteyen olursa bilginiz olsun diye yazdık biz sadece.