Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, geliri ve mal varlığıyla ilgili konuştu...

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, geliri ve mal varlığıyla ilgili konuştu...

Sorulan bir soruya "Ekonomik durumum iyidir. Benim devletle işim yok. Kendi işim restoran işidir" diyen Bilal erdoğan dikkat çeken açıklamalarda da bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve belediyelerden bakanlıklardan destek alan Ensar gibi başka birçok vakıf ve dernekte de üyelikleri, paydaşlıkları bulunan Bilal Erdoğan "benim devletle işim yok" dedi.

Ekonomik durumunun iyi olduğunu söyleyen Bilal Erdoğan "Benim devletle işim yok. Kendi işim restoran işidir. Bu şekilde hamdolsun kendimize gelecek gelirlerimiz var. Benim gıda işlerindeki ortaklarım bu işleri takip eder. Zamanımın çoğu vakıf işleriyle uğraşmakla geçiyor" diyerek savunma yaptı.

Ensar Vakfı Ordu Şubesi'nin programında Bilal Erdoğan:

Bilal Erdoğan ayrıca, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'teğet geçti' dediğinin hatırlandığı 2008 küresel ekonomik krizinin henüz bitmediğini söyleyerek "Özellikle 2008-2009 krizi aslında 1929 büyük buhranından beri yaşanan en büyük kriz. Aslında henüz bitmedi" demesi ile de dikkat çekti.  

Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan "Anadolu Soruyor" programına konuk olan Bilal Erdoğan'ın dikkat çeken ve adeta kahkaha attıran "Euro" hesabı ve gençler konusu ile verdiği bilgiler ise şöyle oldu;

Erkekler futbolda 1959'dan günümüze devam eden Süper Lig tarihinde en fazla küme düşen takım hangisidir? Erkekler futbolda 1959'dan günümüze devam eden Süper Lig tarihinde en fazla küme düşen takım hangisidir?

DOĞRU: "HERKES -KRALİYET- AİLESİNİ KONUŞUYOR!"

Başbakan Erdoğan'ın balkon konuşması - Anadolu Ajansı

"Tabi ki zaman zaman kendimi şöyle teselli ediyorum, 'kişi kişiyi kendi gibi bilir' derler. Medya diye bir şey var. Magazin diye bir şey var. Allah tecessüsü yasaklıyor bize. İnsanlar Cumhurbaşkanının ailesini, oğlunu konuşurlar. İngiltere Kraliyet ailesini herkes konuşuyor. Ben ilk gelirime lise son sınıftayken başladım. Orada bir süre çalıştım. O zaman biz kat sayı mağduru olduğumuz için okulu asıyorduk o zaman şantiyeye gidiyorduk."

"DÜNYA BANKASI'NDA ÇALIŞTIM!" (Neden Ve Nasıl Acaba? Ve Neden Ergün Poyraz yazdığında yalanlanmıştı?)

Bilal'in bursu şahane!

"Amerika’ya gittim sonra. Orada para kazanmak için değil ama çeşitli aktiviteler yaptım. Dünya Bankası’nda 2 yıl çalıştım. Doktoraya başladığımda asistanlık yaptım. Ders asistanlığı yaptım. Bunun üzerine de dövizle askerlik yapma hakkı elde ettim. Bunu da yaptım. 3 yıldan fazla yurt dışından fazla çalışan kişilere tanınan bir hak. Bunu sordum da; ben başbakanın oğluyum, gidip askerlik yapsam uygun olur mu diye. Dediler bu hak kimde olsa kullanır. Sonrasında bir lokanta işine girdik lisedeki arkadaşlarımla birlikte. Bugün benim mal varlığımdaki ekonomik durumum iyidir. Benim devletle işim yok. Kendi işim restoran işidir. Aile üyeleri olarak inşaat işleri olan devletle işi olmayan, ihaleye girmeyen yerimiz var. Bu şekilde hamdolsun kendimize yetecek gelirlerimiz var. Benim gıda işlerindeki ortaklarım bu işleri takip eder. Zamanımın çoğu vakıf işleriyle uğraşmakla geçiyor."  

"BABAMIN DÖNEMİNDE YAŞADIĞIM İÇİN "ŞANSLI" HİSSEDİYORUM"

BBC, Erdoğan'ın 'tape'sini yayınladı

"Biz hep tanınarak yaşadık. Ben Tayyip Erdoğan’ın oğlu olduğum için değil, onun döneminde yaşadığım için şanslı hissediyorum kendimi. Siyaset; bir ülkenin önünün açılması demek. Gençler bu anlamda çok şanslı. Gençler yurt dışına gitmek görmek, gezmek ve işe girmek istiyorlar. Bir genç bana geçen gün dedi ki ‘gönderin gitsin görsünler, öyle geri gelsinler.’ Sanıyor musunuz ki Almanya’da 3 bin euro kazanan biri burada 50 bin lirayla yaşayan gibi yaşıyor mu? Burada 50 bin lira olan geliri zengin. Ama orada 3 bin euro alan kişi zorla geçiniyor belki de. Bir gencimiz gitsin, Amerika’da tam burs kazanacak şekilde başarı yaptın, gelsin ülkesine hizmet etsin Selçuk Bayraktar’lar gibi, ülkemize hizmet etsin. Sosyal bilimlerde ciddi bir literatürümüz var aslında. Osmanlı döneminden bugüne çevrilmeyen halen okunmayanlar var. Osmanlı bu Batılılaşmayı nasıl yaşamadı? O gün ki şartları bizim bilmemiz var. Gençlerimiz iddia sahibi Türkiye’yi tercih ediyor.”

Ve beklenildiği üzere euro hesabı yapan oğul Erdoğan, alım gücüne asla değinmedi. Mesela ülkemizde uygulanan vergilerden hiç bahsetmedi. Bir arabanın bile ülkemizde lüks olduğuna, 4'te üçünden vergi alındığı konusunda ise hiç renk vermedi.

Musa'nın Çocukları Tayyip ve Emine, Ergün Poyraz - İkinci El Kitap - kitantik | #081180716838