Bülent Arınç'tan Süleyman Soylu'ya çok sert sözlerle göndermeler yapılırken, Erdoğan da nasibini aldı.

Bülent Arınç, Süleyman Soylu'nun söylemlerindeki üsluba göndermede bulunarak "Bu sözler bırakın siyasetçiye bir maganda, maço erkeğin bile ağzına yakışmayan şeylerdir" dedi.

AKP kurucularından, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç ABC Gazetesi'nden Ömer Şahin'e ciddi yorum ve açıklamalarda bulundu.

Türkiye'deki siyasilere önerilerde bulunan Arınç "kavgayı bırakıp barış çubuğu tüttürmeleri" çağrısı yaparken önümüzdeki dönem "kavga edenin değil barış yapanın kazanacağını" söyledi.

Cumhurbaşkanı Emekliye Müjdeler Verdi! Maaş Alan Emeklilere O Kamu Bankasından Ödeme Olacak! Cumhurbaşkanı Emekliye Müjdeler Verdi! Maaş Alan Emeklilere O Kamu Bankasından Ödeme Olacak!

Mevcut siyasi üsluptan şikayetçi olduğunu anlattan Arınç “Bugün maalesef çok önemli kelimeler çok önemsiz ve özensiz bir şekilde kullanılıyor. 'Şerefsiz, ahlaksız, haysiyetsiz, çamur, sen şunun, sen bunun çocuğusun vs…'Bu sözler bırakın siyasetçiye bir maganda, maço erkeğin bile ağzına yakışmayan şeylerdir" dedi.

70’li yıllarda bile Demirel, Özal, Ecevit, Erbakan, Türkeş’in birbirlerine karşı böyle bir üslup kullanmadığını hatırlatan Arınç “Onlar da birbirlerine karşı ağır eleştirilerde bulunurlar ama hiçbir zaman saygıyı karşı tarafın kişilik haklarına saldırmazlardı. Özel hayat ve parlamenter hayatlarında birbirlerini rencide etmezlerdi. Bu üslubu halk da benimsemişti. Fakat 1980’e doğru giderken siyasette yaşanan kavgalar katman katman halka da yayıldı. Sokak hareketleri yaygınlaştı. Kötü günleri hatırlatmak istemiyorum ama siyasetin kavgasının halka yayılması tasvip edilemez."

KILIÇDAROĞLU'NA DESTEK ÇIKTI

Süleyman-Soylu-Erdoğan

"Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çağrısı var. Helalleşme kimden gelirse gelsin saygındır. Bizim geleneğimizde evden çıkarken bile helalleşilir. Hasta ziyaretinde, konuşmada helalleşilir. Şüphesiz Kılıçdaroğlu siyasi anlamda söylüyor. Geçmişte başörtüsüne karşı düşmanca tutum içinde olmak yanlışmış. Başörtüsü mağdurlarından özür diliyorum, onlarla helalleşmek istiyorum” derse, öyle söylediğini ifade ediyor, bu saygıdeğer bir davranış olur. Bunun gibi…”

"Zillet İttifakı" söylemi için ise ”Bence bu yanlış. Çünkü o ittifak içinde milyonlarca insan var. Bir ittifak kurmak, isim koymak haktır. Bir taraf cumhur, diğer taraf millet adını almış. Sen, ‘millet değil zilletsin’ dediğin zaman en az 20 milyon insanın, ’neden bize böyle diyorsun, bizim neremiz zillet' diye buna karşı çıkma hakkı olur. Bu lafı söyleyene karşı onunla kesinkes bir arada olmama gibi niyetleri olur. Biz insan kazanmakla sorumluyuz. AK Parti yüzde 50’yi nasıl aldı? Herkese saygı göstererek, diyalog kurarak, insanların güvenini kazanarak. ‘Hain, alçak, zillet’ gibi sözcükler siyasetçinin lügatinden çıkmalı. Daha çok güzel sözcüklerimiz var. İnsan kazanmanın yolu güzel söz söylemektir. Bir satıcının bile yüzü sirke satarsa elinde bal olsa satamaz. Bunları 78 ili, ilçeleriyle gezmiş birisi olarak söylüyorum. Biz kapı kapı ev ev köy köy dolaştık. Herkese elimizi uzattık. Bize en uzak, soğuk gelebilecek yerlere bile gittik.” söylemi ile apayrı bir gönderme yaptı.