Türkiye'de uzun süredir muhalefetin iktidarı "bir göç politikaları yok" şeklinde eleştirdikleri durumi AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün yaptığı açıklamalarla çöktü.
"Sığınmacılara kapılarımız sonuna kadar açık. Suriye'den savaştan çıkıp ülkemize sığınan bu kardeşlerimize sonuna kadar sahip çıkacağız. Onları asla bu topraklardan kovmayız, kovmayacağız" diyen Erdoğan'ın açıklamaları sosyal medyan da muhalefetin eleştirisinin aksine bir "planlı göç politikası" olarak yorumlandı.
Erdoğan'ın özellikle "hicret" kelimesini kullanarak yaptığı “Birilerinin kalkıp ülkemize hicret eden ama Suriye, ama Afganistan, ama Irak, İran fark etmiyor biz muhacirlik ve ensar olma kabiliyetinin ne olduğunu en iyi bilen bir kültürün mensuplarıyız. Muhacirlik, ensar nedir? Bunu anlamayan bilmeyenlerle bizim işimiz yok. Biz bu yolda aynı anlayışla devam ediyoruz. Suriye'den savaştan çıkıp ülkemize sığınan bu kardeşlerimize sonuna kadar sahip çıkacağız Bay Kemal. Siz ne derseniz deyin biz ordayız. Biz bu konutları da onun için yapıyoruz. Kendileri arzu ettikleri zaman vatanlarına dönebilirler. Biz onları asla bu topraklardan kovmayız ve kovmayacağız da bunu bilesin” şeklindeki açıklaması ise hem bir itiraf hem de bir tehdit olarak yorumlandı.
Sosyal medyada "Aklı başında herkesin farkında olduğu gerçeğin teyidi oldu bu. Mecburi bir durum değil, planlı bir göç politikası. Demografi mühendisliği, sömürülecek ucuz iş gücü, İslamcılaştırma, tehdit olarak kullanma vs argümanlarının hepsi doğru. Fazlası da var." sözleri ile açıklanan durum planlı göç politikalarının bir itirafı ve "kapılarımız sonuna kadar açık" denilerek de apaçık bir çağırı olarak değerlendirildi.
Bu arada Erdoğan'ın 1989 ve 1990'larda Bulgaristan ve Yunanistan göçmeni vatandaşlara ağzına geleni söylediği, işgalci gördüğü konuşmaları paylaşılmaya başlandı.
