Cem Uzan'ın çok daha önceden uyardığı "döviz kısıtlaması" Türkiye'nin gündemine henüz girdi ve uyarılar da artmaya başladı.

Ünlü ekonomist Attila Yeşilada da ülkenin düştüğü ekonomik çıkmazda "döviz kısıtlaması" kararının artık kuvvetle muhtemel olduğunu açıklayanlardan oldu.

Merkez Bankası'nın döviz kurunu sabit tutmak için piyasaya sürdüğü dövizlerin seçime kadar tükeneceğini anlatan Yeşilada, seçimden önce döviz mevduatlarından para çekimine kısıtlama getireceğini açıkladı.

Ruhat Mengi'ye konuşan Yeşilada, Türkiye'de en büyük sorunun enflasyon değil, açlık ve sefalet olduğunu söyleyerek konuya dikkat çekerken “Çok ciddi bir yoksullaşma yaşıyoruz. Toplumun zaten gevşeyen sosyal bağlarını sarsan ve bence kış aylarında geniş çapta şiddet olaylarına neden olacak bir yoksullaşma bu” dedi.

TEKRAR 21 Aralık 2021 SÜRECİ YAŞANACAK

Merkez Bankası'nın döviz kurlarını baskılamak için bozduracağı dövizlerin artık seçime ulaşana kadar yetmeyeceğini hatta kışı bile çıkartamayacağını söyleyen Yeşilada "bu şekilde müdahaleye devam ederse Merkez Bankası havlu atar. Merkez Bankası'nın döviz artışına müdahale edebileceği döviz miktarı 30 milyar dolar, belki onun da biraz altına indi ama yalnız piyasadan, Türkiye'de bireysellerden ve dövizleri çalınan şirketlerden gelen talep yok, bir yandan da mani olamadığınız dış açığı finanse edeceksiniz, artık mali sistemde bireylerin mevduatı dışında özel sektörde döviz bırakmadılar, hepsini emdi Merkez Bankası. Özel sektörün ne kadar kullanmadığı, yedek olarak biriktirdiği döviz varsa hepsi Merkez Bankası'na geçti, buna rağmen elindeki kullanılabilir döviz miktarı artmıyor, sürekli bir kaçak var. O kaçak şimdi yaz aylarında turizm nedeniyle biraz daha ufak gözüküyor ama turizm gelirleri Eylül'de bittiğinde ya da yine millet bir şekilde heyecana gelip bir siyasi vakadan dolayı veya dünyada olan bir olaydan dolayı dolara hücum ettiğinde Merkez Bankası'nın savunma hattı da çökecek ve biz bir kez daha 21 Aralık 2021 gününe geri döneceğiz" dedi.

"Dolar-TL 20'yi aştığında bireylerin de döviz mevduatlarına kısıtlama gelir, onların da döviz mevduatlarını istedikleri gibi çekip kullanmaları engellenir, krizi önlersiniz, onun yerine buhran ve güven bunalımı gelir" açıklaması ile durumu anlatan Yeşilada "Böyle bir kısıtlamaya çok da ihtimal verilmiyor gibi konuşuldu şimdiye kadar, yani ne kadar döviziniz olursa olsun “günde 1000 dolardan fazla çekemezsiniz” gibi bir yasak mı gelir?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi;

RUSYA'DA OLDU

"Tabii gelebilir, niye gelmesin. Başka bir çözüm kalmadı artık, Merkez Bankası'nın dövize müdahale edeceği rezervi kalmadığı anlaşılırsa 1- Piyasalar panik halinde dolar almaya başlar, 2-Merkez Bankası'ndaki dövizler aynı zamanda bankalardaki döviz mevduatının da teminatı olduğu için bankalardan döviz çekmeye başlar, o zaman da dövizin nereye gideceğini hesaplayamazsınız, parabolik bir şekilde yükselmeye başlar. Bu Rusya'da oldu, 2 gün içinde dolar-ruble kuru 80'den 120'ye gitti, düşünün, yüzde 50 devalüasyon olmuş, orada merkez bankası devreye girip “bankadan belirli miktarda nakit çekebilirsiniz, yurt dışına para çıkarmayı yasaklıyorum” dedi, Türkiye'de de bu işin başka bir çaresi yok. O yüzden seçimden önce bunlar gerçekleşecek, yüzde 99 eminim."

Yeşilada'nın konu ile ilgili dikkat çeken diğer açıklamaları ise şöyle oldu;

Sıfır ve 2. El araç alacaklar dikkat! Araçlar zamlanıyor Sıfır ve 2. El araç alacaklar dikkat! Araçlar zamlanıyor

"Enflasyon o kadar hızlı artıyor ki artık kredi kartlarına ne kadar ödeyeceğimizi hesaplayamaz hale geldik, bu durumda sizin de bankada ihtiyacınız için tutmak zorunda olduğunuz TL miktarı sürekli, artıyor, bunu dövize geçmenin anlamı yok, bunu yapabilenler zaten çoktan kaçtılar."

AKP ZENGİNLERİ PARALARINI KAÇIRDI

"2016 darbe girişiminden bu yana çok büyük paralar kaçtı. Özel bankacılarla konuştum; on milyarlarca dolar yurt dışına nakledildi, o zamandan beri de bu aralıklı olarak devam ediyor. İsim vermeyeyim ama bazıları paralarını kaçıramaz, itibarı olan, dev bir holdingin sahibi olan kişiler Türkiye'deki paralarını kolay kolay yurt dışına çıkaramaz, hesap sorarlar. Saraydan bir telefon gelir, onlar mecburen tutuyor ama gizli zenginler, AKP'nin zenginleri hepsi kaçırdı paralarını yurt dışına."

TÜRKİYE'DE SATILACAK MAL YOK

" -Önümüzdeki aylarda 15-30 milyar dolara ihtiyacımız var, bunu da bulamayız- Kimse bu parayı vermez. Bir de şunu karıştırıyoruz; Birleşik Arap Emirlikleri'nin şu anda bile ben Hazine'sinde 15 milyar dolar nakit olduğunu zannetmiyorum, BAE, Suudi Arabistan bunlar servetleri çok yüksek ülkeler ama kimse nakit döviz veya kendi para birimini bulundurmaz, bunlarla yatırım yapılır veya yurt dışında FED'e emanet edilir, Avrupa Merkez Bankası da dahil cebinden 15 milyar dolar çıkarıp Türkiye'ye verebilecek kimse yok, o boyutta bir yatırım da olmaz. Almaya kalksalar Türkiye'de o boyutta satılacak mal yok şu anda."

ARTIK FABRİKA YA DA TOPRAK DA SATAMAZLAR

"İki nokta daha var; Bu noktada kimse Erdoğan'a yardım etmez artık, Erdoğan'ın siyasi kariyerinin seçimde sona ereceğini herkes biliyor. İkincisi, şu anda hiçbir Rus, Çin, Arap gelip de Türkiye'de bir mal, fabrika, toprak almaya kalkmaz, çünkü muhalefet çok açıkça vurguladı; “Yaptığınız bütün işlemleri yargıya taşıyarak yargı denetimine, Sayıştay denetimine açacağız, en ufak bir eksik görürsek malınıza el koyacağız” dedi. Dolayısıyla şu anda dışardan hiçbir şekilde, kimseden Erdoğan'a yardım etmek için, seçim kazanması için Türkiye'ye para girmez. Şunu açıklayayım; niye bu ödemeler dengesi, döviz biter olayı yaşanmaz, çünkü o noktaya gelmeden önce Ankara'da bir dirhem stratejik akıl kaldıysa vatandaşın bankadaki döviz mevduatına kısıtlama koyacak, “çekemezsin” diyecekler ve o döviz mevduatı Türkiye'nin çok zaruri ithalat ihtiyacını karşılamak için kullanılacaktır, vadesi gelen dış borçların ödenmesinde kullanılacak."

"Ben “deprem olacak” dediğimde dolar 14,5 liraydı, şimdi bakıyorum dolar 17,50 olmuş, yüzde 20'den fazla değer kaybetmiş, daha depremin ne kadar büyüğü beklenebilir ve bu olmaya devam edecek. Çünkü sürekli olarak doların yükselmesini engellemek için aynı hataları tekrarlıyoruz, siz sürekli olarak yanlış ilaç aldığınızda hastalığın iyileşmesini beklenemez tabii ki."