Karadeniz'de hamsinin bu mevsimde bol olmasına rağmen boyutları nedeniyle hem vatandaş hem balıkçı şikayetçiydi. Yağışların beklenen seviyeden düşük olması sonucu akarsuların su seviyesinin düştüğü, bu nedenle de hamsilerin temel besini olan planktonları

Karadeniz'de hamsinin bu mevsimde bol olmasına rağmen boyutları nedeniyle hem vatandaş hem balıkçı şikayetçiydi. Yağışların beklenen seviyeden düşük olması sonucu akarsuların su seviyesinin düştüğü, bu nedenle de hamsilerin temel besini olan planktonların denizlere taşınamadığı kaydedildi. Öte yandan fazla avlanmanın da buna sebep olduğu belirtildi. Karadeniz'de bu nedenle getirilen 10 günlük hamsi avı yasağını hem balıkçılar hem de uzmanlar memnuniyetle karşıladı.



Yasağın daha uzun sürmesini beklediklerini kaydeden Prof. Dr. Ahmet Cemal Dinçer, buna rağmen alınan kararın yerinde olduğunu bildirdi. 10 gün sonra da hamsi boyutlarının büyümeyeceğini aktaran Dinçer, şu an ortalama 7 santimetre olan hamsi boyunun ancak 1 yıl beklenirse 10 santimetreye ulaşabileceğini kaydetti. Yasağın alınma nedeninin iklim koşulları ve aşırı av baskısı olduğunu kaydeden Dinçer, deniz suyu sıcaklıklarının büyük önem arz ettiğini dile getirdi.


Deniz suyu sıcaklığı 10 dereceden az olmalı!


Şu an Karadeniz'in ortalama deniz sıcaklığını 14 derece olduğunu kaydeden Dinçer, Ocak ayında bu sıcaklığın 9 dereceye ineceğini bildirdi. Dinçer, hamsi avı için deniz suyu sıcaklığının 10 derecenin altında olması gerektiğini kaydetti. Hamsilerin kışın Kafkasya sahillerinde ülkemiz kıyılarına geldiğinin dile getiren Dinçer, bu yıl görülen sıcaklıklardan dolayı sürülerin denizde bir araya gelmediğini ve dağınık halde dolaştığına değindi.

Balıkçılar yasağın sezon sonuna kadar sürmesini istiyor!


Balıkçılar ise hamsi avının bu sezon tamamen yasalanmasını istiyor. Marmara'dan Karadeniz kıyılarına hamsi geldiğini aktaran balıkçı Salih Ertaş, ince hamsinin avlanasının günah olduğunu ve bu sezon tamamen yasaklanması gerektiği görüşünü savunuyor. Bir diğer balıkçı olan Ali Ergül de 10 günlük yasağın kalıcı bir çözüm olmadığını belirtti.