CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuşurken “Erdoğan izin alamadığı için Suriyeli sorununu çözemiyor” dedi ve arka arkaya açıklama yaptı.

Grup toplantısında Kemal Kılıçdaroğlu en sert cümleler ve eleştiriler ile “Erdoğan milletin huzurunu parayla satan kişidir, tahsildardır” diyerek  Suriyeli gerçeğini anlattı.

“İnsan utanır biraz milletin içine bile çıkamaz. Emperyal güçlerin Avrupa'daki maşası Erdoğandır”

Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından önemli cümleler şunlar oldu;

Çavuşoğlu da 'sığınmacı kozu'nu oynadı: Geri kabul anlaşması tamamen iptal edilecek - Diken

-Ekonomi akıl, bilim liyakatle yönetilir. Üniversiteyi bitiren herkes apandist ameliyatı yapacak değil. Her alanın uzmanı var. Hangi ülke gelişmiştir. Küçük ayrıntılarda iş bölümüne giden ülke gelişmiş ülkedir.

-Suriye konusu ve sığınmacılar. Bu konuda iddialıyım. En ciddi çalışan 2011 tarihinden bu yana en tutarlı konuşmaları yapan parti biziz. Ve biz komşumuzda olanların bizim ülkemize yansımasını fark ediyoruz.

-Eylül 2011'de Suriye'de savaşla ilgili  'yanlış yapıyorsunuz bu felaket olur' dedik. Bütün komşularda olumsuz tablo yaratacaktır dedik. Ülkemizi düşündük. İktidar ve muhalefet dış politikayı milli bir politikaya oturtmalıdır dedik. Bunların tamamını reddettiler.

-Suriye'yle ilgili 91 Meclis araştırma önerisi verdik. Yanıt bile vermediler.

-Böyle bir devlet yönetimi hiç olmadı ülkede. Nisan 2012'de Arap Baharı konferansı oldu. Biz Arap dünyasının yabancısı değiliz konferansa yetkilileri çağırdık. Bu sorun nasıl aşılır diye çözüm ürettik. Erdoğan meşhur lafını söyledi: 'Emevi Camisi'nde namazımızı kılacağız' dedi. Türkiye'yi bu hale getirdi. 3milyon 600 bin Suriyeli ülkemize geldi.

-İnsan utanır biraz milletin içine bile çıkamaz.

-BM'ye Suriyeli'deki savaşın bitmesi gerektiğini söyledim. İnsanların öldüğünü söyledim. Erdoğan yapamadı bunu. Niçin. Patrondan izin alamadığı için. Emperyal güçlerden izin alamadığı için.

-Göl dalgası geldi. 3 milyon 600 bin rakam. Sınırdan kimin girdiği belli değil.

-AB 'göndermeyin 3 milyon Avro vereceğiz bize göndermeyin' diyor. Biz de diyoruz ki 'biz size 6 milyon Avro verelim siz tutun'

-İnsan para karışığını iradesini satar mı ya. Sığınmacılar için Türkiye hapishaneleri oldu. AB Türkiye'nin göçmen deposu olmasını istiyor. Geri kabul anlaşması başımıza bela oldu niye demiyorsun? Bunu imzalayan zatın adı ne?

-5 Aralık 2017 Erdoğan'dan tarihi bir itiraf geldi. Türkiye'nin yüz karası olması gereken cümle: 'Özgür Suriye Ordusu'nu senden önceki Obama'yla birlikte kurduk ya” Emperyalist güçlerin Avrupa'daki maşası Erdoğan’dır.

-53 vatandaşımız hayatını kaybetti. Sivil. Suriye'yi bu hale getiren kim? Emperyal güçlerin taşeronluğunu yapan kim?

-Kendi ülkende mücadeleni yap. Çocuk olsan, kadın olsan anlarım. Biz kendi evlatlarımızı gönderiyoruz onlar şehit oluyor. Bu ülkeyi yöneten kişi onların hesabını soracağına gidip Putin'in kapısında bekliyor.

-2019'da Uluslarası Suriye Konferansı'nı topla dedim. Bütün ülkelerden insanlar geldi. CHP olarak düzenledik. Suriyeliler bugün itilip kakılan insanlar olarak aramızda. Devleri yönetenler itiraf ediyor. İçişleri Bakanı söylüyor. Suriyelileri çalıştır hakkını ye ve bunu İçişleri Bakanı olarak dünyaya ilan et.

Kredi Alacaklar Dikkat! Bankalar Faizleri Değiştirdi! Kredi Alacaklar Dikkat! Bankalar Faizleri Değiştirdi!

-Böyle bir tabloyla ilk defa karşılaşıyorum. Kendilerini dünyaya ihbar ediyorlar.

-En az 2 yıl içinde 'davurla zurnayla ülkelerine göndereceğiz diyordum'. 8 ekim 2021'de yapacaklarımı anlattım. Yollarını, kreşlerini yapacaklarını, 'burada yarı açık yarı tok nasıl çalışacaksınız' dediğimde gideceklerini söylediler.

-Havuz medyası 'Sınırlarımız Cumhuriyet Tarihi'nin en güçlü dönemini yaşıyor' diye haber yayınlıyor sürekli. (Aynı gazetelerden kaçak haberleri okudu) Peki bunlar hangi ülkede oldu.

-Sınırlarımızı herkes elini kolunu sallayarak geçiyor. Herkes Saray'a bakıyor. Çünkü kimsenin yetkisi yok. Öngörüde akıl sorgulama yetkisi yoksa düzen de olmaz. Emperyal güç emir veriyor. Bunlar da yapıyor.

-Türkiye derin bir krizin içine adım adım gidiyor. Sığınmcılar konusunda bir toplumsal tepki oluşmuşsa ki bu tepkiyi kaşımamak lazım. Erdoğan saat başı görüş değiştiriyor. 'Göndereceğiz' diyor, 'misafirimiz' diyor. Akıl yok, öngörü, planlama yok.

-Sığınmacıların gerçek kimliklerini tesbit ettiniz mi? Neden vatandaşlık veriyorsunuz? Bu sorulara cevap yok.

-Bir kaçak istilası altındayız. Gerginlik artıyor. Tehlikeli bir durum bu. Gidin İstanbul'a gettolar var.

-'Avrupa halkları huzur içinde yaşıyorsa Türkiye sayesindedir' diye tweet atıyor. Paranı ver ne yapıyorsan yap. Erdoğan milletin huzurunu parayla satan kişidir, tahsildardır.

-'Parayı verdin sen bunları tutacaksın' bu ne demek 'seni satın aldım' demek. Parayla satın alınan insanın bu ülkeye ne faydası olabilir?