Atatürk'ü tedavi eden Hans Eppinger'in Hitler'e yemin etmiş bir doktor olduğunu yazan Yaşar Gürsoy, bu doktorun tedavi yöntemlerini belgelere ve tanıklara dayanarak anlattı...

Atatürk'ün hastalık süreciyle ilgili kitap çalışmalarına bir yenisi daha Yaşar Gürsoy'un "Atatürk'ün Katilleri ve O Doktor" adlı kitabı ile eklendi.

Atatürk'ün hastalığından vefatına giden süreci polisiye roman tadında belgelere dayanarak anlatıldığı kitap gündem oldu.

Yaşar Gürsoy, kitapta Atatürk'ü tedavi etmek için gelen Alman doktor Prof. Hans Eppinger'in tedavi yöntemlerindeki hatalar üzerinde dururken Hans Eppinger'in Hitler'e yemin eden bir hekim olduğunun altını çizerek Atatürk'ten önce Romanya Kraliçesi Marie için siroz teşhisi koyduğunu yazdı.

Ancak bu arada Marie'nin hayatında hiç alkol almadığı ve daha sonra hayatını kaybettiğini kitabında bir anekdot olarak not düştü.

Oda TV'tarafından gündeme taşınan kitapta Yaşar Gürsoy, Hans Eppinger'in Atatürk'ü tedavi ettikten sonraki süreci şöyle anlatıyor;

"Altmış yaşındaydı. Prag’da doğmuştu. Avusturyalı Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünya gelmişti. Uzmanlık alanı iç hastalıkları, özellikle de karaciğer rahatsızlıklarıydı. Çevresince kaba biri olarak bilinirdi. Hastayı muayene etmeden önce her biri mesleklerinde uzman olan Türk hekimlerini hiçe sayarak, hiçbir bilgi alışverişinde bulunmadan, Atatürk’ün yattığı odaya girmişti.

Yıllardır konuşulan cıvalı ilaç “Salyrgan” ilk kez o an mı verilmiştir ya da başka bir ilaç enjekte edilmiş midir bilinmemektedir.

Webtures'dan Yenilikçi Hamle: Dijital Strateji ve Yapay Zeka Danışmanlığı Alanında Büyük İşbirlikleri Webtures'dan Yenilikçi Hamle: Dijital Strateji ve Yapay Zeka Danışmanlığı Alanında Büyük İşbirlikleri

Özel Şahingiray’ın Celal Bayar’ın arşivinden derlediği, Atatürk’ün Son Nöbet Defteri–Atatürk’ün hastalığından vefatına kadar tutulan hastalık seyrini ve tedavi metodunu tespit eden jurnaller / 1 Ekim1938-10 Kasım 1938 kitabındaki tarihlerde Prof. Eppinger’in gelişi ve yaptığı muayene ile tedavi yöntemleri bulunmamaktadır.

Varsa da bugüne kadar kamuoyuna açıklanmamıştır. O güne ait bilgiler, yani kullanılan ilaç ve muayene yöntemi kamuoyuna açıklandığında bazı gerçekler de gün ışığına çıkacaktır.

Oysa hekimler arası konsültasyon (görüş alışverişi) çok mühimdi. Hastanın durumu hep birlikte görüşülüp tartışılmalıydı... Atatürk, tam anlamıyla bir insan sarrafıydı.

Ortalık sakinleşince Sağlık Müsteşarı Asım Arar’ı yanına çağırttı. Kendisini tek başına muayene eden Prof. Eppinger ile ilgili bilgi aldı, sonrasında görüşlerini dile getirdi: “Ne kaba bir adam, kendisinden hiç hoşlaşmadım!”