Türkiye'de ekonomi anlamında olduğu kadar, kapıların ağzına kadar açıldığı ortadoğulu göçleri ile, müzik yasakları ile, eğitimdeki çöküş ile ciddi bir sosyolojik yıkım ve değişim de yaşanıyor.
Türkiye'de ekonomi anlamında olduğu kadar, kapıların ağzına kadar açıldığı ortadoğulu göçleri ile, müzik yasakları ile, eğitimdeki çöküş ile ciddi bir sosyolojik yıkım ve değişim de yaşanıyor.
En son Eskişehir Valiliği'nin kentte 15 gün süreyle açık alanlardaki etkinliklerin yasaklaması nedeniyle 12-15 Mayıs tarihlerinde yapılması planlanan şehrin en büyük festivali olan Anadolu Fest'in iptal edilmesi dikkat çekti.
Ayrıca Eskişehir Valiliği tarafından dün yapılan duyuru ile açık alanlarda yapılması düşünülen her türlü yürüyüş, oturma eylemi, stant, çadır kurma, afiş, pankart asma, konser, şenlik ve festival gibi etkinliklerin 15 gün süreyle yasaklaması Eskişehir’de olduğu kadar Türkiye genelinde tepkilere neden oldu.
Festival iptaline cemaat talebi denilirken bununla birlikte ise Suriyeli gençler için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 5 milyon lira bütçe ayrılan 5 yıldızlı lüks festival akıllara geldi.
Alkol yasakları, müzik yasakları, okullarda cemaat etkileri ve kitapları, vakıf-cemat-tarikat yurtlarında yaşanılanlar, medya yasakları, RTÜK kararları, eylem ve protesto yasakları, Suriyeli-Afganlı-Pakistanlı göçleri, yine ortadoğuya yönelik promosyon ve reklamlarla ucuz vatandaşlık satışları, kadın cinayeti güzellemeleri derken Türkiye'nin nereye gittiği ve ne hale geldiği de sorgulanmaya başlandı.
Sosyal medyada ise konu ve gelinen nokta "Eskişehir’de cemaatler istiyor, kadınlı erkekli içki içiyorlar, istenmedik görüntüler oluşuyor diye festival iptal ediyorsun.. Savcı rakılı fotoğraf için tutukluluk istiyor. Sırada ne var; Etek giyen,kolları görünen kadınları mı taşlayacaksınız? İçkili mekanları mı basacaksınız?" sözleri ile gündem oldu.
