Medyaradar'ın gizemli yazarı 'Keskin Kalem' medya dünyasına bu defa tesmen bomba gibi düşen bir ifşa yaptı.

Medyaradar'ın gizemli yazarı 'Keskin Kalem' medya dünyasına bu defa tesmen bomba gibi düşen bir ifşa yaptı.

Cilt Bakımı Sırları Cilt Bakımı Sırları

Medyaradar’ın Keskin Kalem’i bugünkü köşesinde bu defa medyada parayla ödül alarak reklamını yapanları gündeme getirerek bir skandalı da ortaya çıkarttı.

"Medyada yeni skandal: parayla ödül" başlıklı yazıda çarkın nasıl döndüğünü anlatan Keskin Kalem, “Bizim medya ölmüş, ağlayanı, helvasını kavuranı, gözyaşı dökeni yok. Bir maskeli balo ve onun sahte yüzleri…” ifadelerini kullandı.

Keskin Kalem’in yazısının ilgili bölümü aynen şu satırlarla yankı buldu;

Türkiye'nin En Iyi Kadın Gazetecileri » Marketing Türkiye

"Süsleniyorlar, püsleniyorlar.
İki dirhem bir çekirdek hazırlanıyorlar.
Lüks otellerde toplanıyorlar.
Ödüllerini alıyorlar.
Her anı sosyal medyadan kare kare paylaşıyorlar.
Sonra da bir güzeeel haberlerini yaptırıyorlar: ‘En iyi biziz!’ diyorlar.

Aslında bir süredir yazacaktım ama başka gündem maddelerinden fırsat gelmemişti yoldaşlar.
Medyamızda, bir parayla PR ödül skandal furyası yaşanıyor.
Dün birkaç sosyal medya paylaşımıyla- 5 bin lira karşılığı PR ödülü- gündem olunca,
bugün ben de oturup çarkın nasıl döndüğünü siz sırdaşlarıma bir anlatayım dedim.

Şimdi TV’lerde, gazetelerde görüyorsunuz, ‘bilmem ne ödülü haber bültenimize verildi’ ya da ‘bilmem kim beni en iyi spiker seçti.’
Medyada çalışanlar zaten bu tür haberlere gülüyor da bilmeyenler için, kimin seçtiği, hangi otoritenin verdiği, neye göre verildiği ve mantar gibi her yerden türeyen bu ödüller için, bir Allah’ın kulu da çıkıp itiraz etmedi, sorgulamadı.
İtiraz yine düşe düşe medya mahallenizin tescilli, hunili delisi Keskin Kalem’e düştü.

Neyse sırdaşlar, lafı ağdalı ağdalı uzatmadan sadede geleyim.
Parayla ödül çarkı nasıl işliyor?

Şimdiiii aklı evvel bir PR’cı ya da PR’cılığa soyunmuş eski gazeteci, bir ödül icat ediyor.
Adını da gelin, ‘medyanın enleri-boyları ödülü’ koyalım :)

Ödül için ortalıkta dolanmayı, haber olmayı, PR’ı seven gazetecilerin kapısı çalınıyor.
Para toplanıyor.
Üç beş verin de sizi ‘ödüllü gazeteci yapalım’ deniliyor.
Sonraaaaa sponsorlar ayarlanıyor.
PR’cılar sadece gazeteciler değil, doktor, avukat, iş insanı…
Artık aklınıza kim gelirse bunların kapısını çalıp para toplayıp ödül kategorileri oluşturuyor.
Kimin kazanacağı zaten baştan belli!
PARAYI VEREN!
Kategorilerin diğer adayları çoğu zaman sadece tuzluk niyetine oraya koyuluyor.

Neyseeeee…
Paralar toplandı, adaylar belirlendi.
Lüks bir otel tutuluyor, bir de yarı ünlü sunucu.
Geceyi şenlendirsin diye bir iki şarkıcı.
Yuvarlak masaların üzerinde yemekler…
Sandalyelerde uzuun kuyruklu örtüler…
Masalar etrafına dizilmiş gazeteciler, medya yöneticileri, ekran yüzleri…
Ne sirk ama!

Neyse kazanan isimler anons ediliyor.
Parasını verdikleri ödülleri alıyorlar.
Bazıları role kendini kaptırıyor.
Gözyaşı döken mi, ailesine teşşekkür eden mi dersiniz.
Sanki Oscar aldılar!

Okurken gülüyorsunuz değil mi?
Bence ağlayalım sırdaşlar.
Durun hikaye asıl şimdi başlıyor çünkü.

Alınan ödüller sosyal medya hesaplarından paylaşılıyor.
‘Medyanın enleri-boyları ödüllerinde en iyi spiker ödülüne layık görüldüm. Bu güzel geceyi organize eden falanca beye sonsuz teşekkürler.’

Ne oldu?
Mabadınızdan icat ettiğiniz ödül töreniniz binlerce sosyal medya takipçisinin önüne düştü.
Güzel PR.
Üzerine de para alıyorsunuz düşünsenize!

Daha da güzeli, akşam haber bülteni açıyorsunuz, ‘medyanın enleri-boyları ödül töreninde haber bültenimiz en iyi bülten seçildi. Ödülü yöneticimiz falanca aldı.’
Hoooop iki kuruşluk ödülle bir de haber bültenlerinde PR’ınızı yaptınız.
Yine üzerine para alarak…

Heyhaaaaaaattttt.
Ben diyorum, bizim medya ölmüş, ağlayanı, helvasını kavuranı, gözyaşı dökeni yok.
Bir maskeli balo ve onun sahte yüzleri…"