Ödeneksiz tiyatrolar darboğazda kalırken ekonomik krizin gölgesinde bir sezon geçiren tiyatroların birçoğunun yeni sezona başlayamayacağı öngörülüyor.

Zaten Pandemide çok kan kaybeden ödeneksiz tiyatrolar şimdi de ekonomik kriz çıkmazında olunca çareyi örgütlenmede bulan tiyatrocular: ‘‘Çare ekonomik düzenlemede” dedi.

Vatandaşı adeta karnını doyurma aşamasın getiren ekonomik krizde, tiyatrolar için sezon seyircinin salonlara tam olarak dönemediği krizin gölgesinde geçti. Maliyetlerin iki üç katına çıkmasıyla satılan biletler giderleri karşılayamaz olunca zarara uğrayan tiyatrolar için yaz sezonunda tek çare açık hava etkinlikleri oldu. Ancak tiyatro işletmecileri bunu da bir çare olarak görmüyor. Nedeni ise belediyelerin biçtiği uçuk kira bedelleri.

Önümüzdeki süreci “karanlık” olarak tanımlayan tiyatrocular bir destek görmediği takdirde birçok tiyatronun açılamayacağını öngörüyor.

Birgün gazetesinin gündeme taşıdığı haberde organizatör Necip Eraslan, iyi başlayan sezonun hüsranla sonuçlandığını açıklarken “Bu sezonun göreceli olarak iyi geçtiği söylense de bir yere kadar gitti. Belli tiyatroların bir yükseliş ivmesi oldu ancak bu daha çok popüler işlere olan bir yönelimdi. Özellikle mart ayından itibaren ekonomik durumların çok kötüye gitmesiyle düşüşler başladı. Bu nedenle sezonu iyi bitebildiğimiz söylenemez. Önümüzdeki sezon çok zorlu olacak. Kış sert geçecek. Prodüksiyon geçtiğimiz ekim ayında 100 bin liraya mal oluyorsa 200’e 300’e çıkacak” dedi.

27 Mart'tan itibaren tiyatro oyunları TRT 2'de - Sigortaci Gazetesi

Yaz boyunca birçok tiyatro oyununu turneye çıkaramayacaklarını söyleyen Eraslan, yaşanan sıkıntıları ise şöyle anlattı: “Belediyeler 20 bin TL artı KDV istiyor salona. Kaç paraya bilet satacağız! Saçma sapan fiyatlar. Giderler çok ama yüzde 300 artış nedir yahu! Mazota her gün zam geliyor. İstanbul’dan İzmir’e gidecek kamyonun gideri neredeyse yüzde 100’ü geçti. Uçak, konaklama giderleri vs. artıyor. Dolayısıyla turneler sıkıntılı. Bilet fiyatlarına çok zam yapmıyoruz ama giderler artıyor.”

Eraslan sözlerini “Önümüzde çok karanlık bir süreç var.” diyerek bitiriyor.

Moda Sahnesi’nin işletmecisi, yönetmen Kemal Aydoğan ise, “2021-2022 sezonu tam ne zaman başladı belli olmadı” diyor ve geçen hazirandan beri bir açılıp bir kapanan salonların uzunca bir süre yüzde 50 kapasite ile çalıştığını hatırlatan Aydoğan, “Aralık ayıyla birlikte salonlarda tam kapasiteye geçildi. Ancak bu kez de ekonomik kriz derinleşti” diye konuşuyor.

Geçmişten Günümüze Tiyatro | IIENSTITU

Türkçede "Kelime ve Dimne" adıyla bilinen eserde dürüstlüğün simgesi Kelile ve yalanın simgesi Dimne sırasıyla hangi hay Türkçede "Kelime ve Dimne" adıyla bilinen eserde dürüstlüğün simgesi Kelile ve yalanın simgesi Dimne sırasıyla hangi hay

Yaz aylarındaki Açıkhava gösterilerinin de bir çare olmadığını belirten Aydoğan, “Belediyeler açıkhava sahnelerinden kar etmeyi bekleyen bir kira politikası içindeler. 10-15 bin arası kira fiyatları koyuyorlar. Bu özel tiyatrolar açısından ödenmesi zor rakamlardır. Özel tiyatroları ekonomik açıdan kollayan, rahatlatan hiçbir ekonomik düzenleme yapılmadan geçen iki yılın ardından bir de ekonomik kriz özel tiyatroları faaliyetlerini sürdüremez hale getirmiştir. Çok sıcak bir yaz ardından da çok soğuk bir kış bizi bekliyor.” diyor.

Proje başına çalışan bağımsız tiyatro emekçilerinden biri olan sahne tasarımcısı Cansu Aslan da başka işler yapmak zorunda kaldığını belirtirken yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “ Sadece tiyatro yaparak hayatta kalmak mümkün değil. Lüks oluyor. Mezun olalı 10 yıl olmuş. Başka ülkelerde bizim yaşlarımızda daha verimli çalışıyorlar. Ama bizim başka bir iş daha yapmamız gerekiyor.”

Kemal Aydoğan ve  Necip Eraslan gibi Cansu Aslan da çözüm önerisi olarak “Önümüzdeki sezon bu yaz tiyatro topluluklarının örgütlenmesi ve bir hak elde edebilmesiyle geçerse bir şeyler yapılabilir. Ama aksi durumda birçok tiyatronun kapanacağı öngörülüyor” diyor.