Ülkede yaşanan Suriyeli ve Afganlı krizi "istila"olarak yorumlanırken ve Türkiye'nin her karesinden ilginç ve korkunç kareler gelirken bir film de gündem oldu.
Ülkede yaşanan Suriyeli ve Afganlı krizi "istila" olarak yorumlanırken ve Türkiye'nin her karesinden ilginç ve korkunç kareler gelirken bir film de gündem oldu.
Sessiz İstila filmi bugün "Hande Hanım faşist bir ırkçı mısınız?" sorusuna "Ben "ırkçı" değilim; "vatanperver" bir Atatürk Türkiyesi kadınıyım" diyen gazeteci Hande Karacasu'nun YouTube kanalında yayına girdi ve inanılmaz yoğunlukta bir ilgi ile karşılandı.
2043 yılında Türkiye'de yaşanan gelişmelerin anlatıldığı filmin yayımlanan fragmanında tarihin 3 Mayıs 2043 bulunduğu ve televizyonlarda Arapça konuşulduğunun duyulması ilk dikkat çeken şey oldu.
Bir çocuğun annesine ve babasına hesap sorduğu diyalog ise şöyle;
"Hekimler patır patır istifa eder iken arkalarında durmamışsınız? Sonra 'Böyle olacağını nereden bilebilirdik?' Yalan mı baba?"
"Günümün nasıl geçtiğini sormuştun değil mi? Anlatayım."
"Zeynel Bey'in hastanesinde Türkçe bahsetmek yasak. Niye? Hekimler da hastalar da Türkçe bilmiyor çünkü. İki adet Türk arkadaşım var benim gibi, temizlikçi. Onlar da kendi aralarında Arapça konuşuyor."
"Zeynel Bey'in hastanesinde ismim söylenmiyor, niye? Göktuğ diyemiyorlarmış, dilleri dönmüyormuş. 'Hey Türk' diyorlar."
Film ile ilgili olarak sosyal medyada ise "Türkiye'nin şimdiki halini 20 sene önce seyrettirseniz ne cevap alırdınız?" ve "İzle ve hesap ver" cümleleri yankı uyandırdı...
