İYİ Parti'nin en dikkat çeken isimlerinden biri olan Bilge Yılmaz AKP’nin ekonomi politikası için "Kimse babasından kalan dükkanı bile böyle yönetemez, batar" dedi ve devam etti...

İYİ Parti'nin en dikkat çeken isimlerinden biri olan Bilge Yılmaz AKP’nin ekonomi politikası için "Kimse babasından kalan dükkanı bile böyle yönetemez, batar" dedi ve devam etti...

İYİ Parti'nin ekonomi kurmayı değerli isim Prof. Dr. Bilge Yılmaz, en son Türkiye'yi ve Türkkiye'deki gençlerden bahsederken FOX TV ekranlarında gözyaşlarını tutmaya çalışması ile gündeme gelmişti.

CUMHURİYET REJİMİ İLE KAVGASI OLDUĞU İÇİN KURUMLARI YIKTI

Bilge Yılmaz bu defa, AKP'nin ekonomi politikasıyla "kötü sona sürüklenildiğini" söyleyerek AKP'nin cumhuriyetin bütün kurumlarını yıktığını ve getirdiği yeni modelle fakirlerden zenginlere kaynak aktardığını anlattı.

AKP’nin ülkeyi Cumhuriyet tarihinin en büyük krizine soktuğunu anlatan Yılmaz'ın yaşadıklarımızı özetleyen cümlesi ise “AKP’nin ayrıca Cumhuriyet rejimiyle kavgası olduğu için yargıdan ekonomiye bütün kurumları yıktı, itibarsızlaştırdı. Cumhuriyet tarihinde ilk defa kurumların çöktüğü bir dönemdeyiz” oldu.

Yılmaz “Kredibilitesi yüksek ekonomik program, bağımsız Merkez Bankası, şeffaf, öngörülebilir ve kaynakları doğru kullanan bir maliye politikası ile bu hedeflere bir senede ulaşılabilir. Hükümetin böyle bir program oluşturup uygulayabilecek kadrosu, vizyonu ve kredibilitesi yok” sözleri ile de dikkat çekti.

AKP İLE KALKINMA OLMADI KEMAL DERVİŞ SÜRECİNİN EKMEĞİNİ YEDİLER

İYİ Partili Bilge Yılmaz canlı yayında gözyaşlarını zor tuttu

Cumhuriyet’ten Jale Özgentürk’e konuşan Yılmaz “Türkiye 2000’li yıllarda bir ‘Lale Devri’ yaşadı. Kemal Derviş’in Güçlü Ekonomiye Geçiş başlıklı başarılı bir programı vardı. AKP bunu devam ettirdi. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme beklentisi ile Türkiye’ye para akmaya başladı. Çoğu sıcak paraydı ama hükümet ülkenin 40 yıldır biriktirdiği varlıklarını da satmaya başladı. 2001 krizinde Türkiye evinin içini temizlemişti. Borçluluk kalmamıştı. 10 yılda hane halkı ve şirketler borçlandı. Kredi kartları verildi, bu da büyümeye yol açtı. Borç kapasitesi doldu. Bu program bir geçiş programıydı. Kalkınma olmadı. Sanayi tesisleri yıkılıp yerine AVM yapıldı. Bu sürdürülemez şeyi sürdürmek için önce para sonra mali politika bozuldu. 2018’den sonra ise hatalar büyüdü.”  AKP'nin yaşayarak yaşattıklarını anlattı.

“Bugün uygulanan tüm politikalarla fakir insanlardan zenginlere kaynak transferi yapılıyor” diyen Prof. Dr. Bilge Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü;

Denizbank Nisan ayının sonuna kadar yeni ödeme verecek: 40.000 TL'ye kadar hemen aynı gün onay alın! Denizbank Nisan ayının sonuna kadar yeni ödeme verecek: 40.000 TL'ye kadar hemen aynı gün onay alın!

İFLASETTİ FATURA MİLLETE KESİLDİ

“Sözde Yeni Ekonomi modeli, düşük faiz oranı ve rekabetçi bir reel döviz kuruyla üretimde dışa bağımlılığı azaltarak, cari açık vermeden yüksek ekonomik büyüme sağlayacağı iddiasıyla ortaya atıldı. Modelin çalışmayacağını biliyorduk. Ve zaten iflas etti. Faturası ise enflasyon oldu.

Türkiye’deki şirketlerin bilançolarında yabancı para cinsinden borçlar önemli bir paya sahip. Nitekim bu politikaya geçildikten sonra enflasyon kontrolden çıktı. Yüzde 70’lere doğru ilerliyor. Şirketlerin borç ödeme kapasitesi azaldı, ülkenin risk primi arttı. TL’yi değersizleştirerek kalkınma mümkün değil. Artık bu da uygulanmıyor. TL’nin değerini olduğu yerde tutmaya çalışıyorlar. Bunun için de Türkiye’nin elindeki çok az miktardaki rezervi çarçur ediyorlar. Çok kötü bir sona doğru sürükleniyoruz.”

İYİ Partili Bilge Yılmaz ibretlik gerçeği İsmail Küçükkaya'ya açıkladı. Canlı yayında ağlamamak için kendini zor tuttu

Bugün uygulanan tüm politikalarla fakir insanlardan zenginlere kaynak transferi yapılıyor.

Faciaya yol açabilecek kur korumalı mevduatla devlet parayı yüzde 16-17’den topluyor. TL değer kaybederse farkı Hazine ödüyor. Gelecek nesillerden toplayacağı vergilerle sınırlı sayıdaki aileye transfer demek bu. Bu politikalardan vazgeçilmezse Türkiye’nin durumu gittikçe kötüleşecek. Dibe vuracak deniyor. Ülkelerde bir dip yok."

“KİMSE BABASINDAN KALAN DÜKKÂNI BİLE BÖYLE YÖNETEMEZ, BATAR”

Ekonomik temellerle uyuşmayan faiz indirimler faydadan çok zarar getirir. Merkez Bankası’nın 500 puanlık faiz indiriminden sonra 10 senelik bono faizi 830 puan, tüketici ihtiyaç kredileri 480 puan ve taşıt kredileri 390 puan arttı. Bugün yönetim yüzde 14’le bankacılık sistemini fonluyor. Bankalar da onu yüzde 25-30 faizle sermaye sahibine veriyor. Bugün sermaye sahibi olsanız para kazanmak çok kolay. Alın o borcu mala girin. Yüzde 60-70 değer kazanacak siz yüzde 30 faiz ödeyeceksiniz. Kimse babasından kalan dükkânı bile böyle yönetemez, batar!”