AKP iktidarının öngördüğü sansür yasası tartışmaları yerini 28 yıl aradan sonra 'Basın Ahlak Esasları'nı güncellemesine bıraktı.

Sansür yasası ve RTÜK kararlarıyla basını baskı altına almaya çalıştığı iddia edilen AKP iktidarI, Basın İlan Kurumu üzerinde yaptığı “Genel ahlak”, “milli ve toplumsal değerler”, “aile yapısı” gibi yoruma açık düzenlemeler ile tepki çekti.

25-27 Mayıs’ta toplanan Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Kurulu’nda esaslar yeniden düzenlenirken Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ve gazetecilerin arasında olduğu yedi ismin karşı çıktığı maddelere “Terör örgütleri, bunların üyeleri ve olaylar hakkında bilgi ve görsellere, bu örgütleri meşru gösterecek şekilde yer verilemez” hükmü eklendi.

Türkiye'de "terör örgütü" tanımı sürekli olarak değiştiği gerekçesi ile tepki gören ve yoruma açık olduğu söylenen mu maddenin yanı sıra haber başlıklarına yönelik ise “Haberin içeriği saptırılamaz ve çelişki yaratılamaz” şartlarına, “Yanıltıcı olunamaz” şartı eklenirken, suçsuzluk ilkesine yönelik maddede yapılan değişiklikle de “soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilemeyeceği” düzenlendi.

Değişiklik öncesi “kesinleşmiş mahkeme kararı” bulunması durumunda içeriğin yayından kaldırılacağı belirtilirken bu defa ise “kesinleşmiş hâkim kararı” bulunması durumunda da içeriğin yayından kaldırılması yönünde değişiklik yapıldı.

Bu arada “kişinin, kurumun veya toplumsal grubun onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek sözcükler kullanılamayacak”. Değişiklik ile esaslara “Milli ve toplumsal değerlere saygı” başlıklı da bir bölüm eklendiği görüldü.

Cumhuriyet’e konuşan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, değişiklik önerisinin BİK Genel Kurulu’na geldiği sırada sansür yasasının da Meclis’e geleceğinin belirtildiğini açıklarken görüşmelerde önce yasanın tamamlanması, arkasından bu değişikliğin yapılmasının söylendiğini belirterek, “Kanun çıkmadan yönetmelik çıktı. Bu tamamen hukuka aykırı” dedi.

BİK’in asli görevinin yazılı basına adil şekilde ilan ve reklamları dağıtmak olduğunu vurgulayan Bilgin, “BİK’in basını terbiye etmek ya da cezalandırmak gibi görevi yok. İlkeler çıkarken esas okuyucuyu korumaktı, gazetecileri cezalandırmak değildi. Şimdi tamamen, adeta bir RTÜK gibi basını denetim altına almak, terbiye etmek, cezalandırmak gibi bir görev üstlenmiş oluyor. Bu da kanuna aykırı” ifadeleri ile duruma tepki gösterdi.

Esaslarda muğlak ifadelerin de yer aldığını belirten Bilgin ayrıca “genel ahlak”, “milli değerler” gibi ibarelere işaret ederek “İstediğiniz zaman ceza vereceğiniz bir sopayı elinize almış oluyorsunuz. Tümüyle basın özgürlüğüne aykırı. Okuyucuyu korumak için çıkarılmış bir düzenlemeyi, gazetecileri cezalandırmak için kullanıyorlar” dedi. BİK’in, bu konudaki incelemeleri resen yapmasını da eleştiren Bilgin, cezaların hemen hemen tümünün onlara göre muhalif gazetelere verildiğini kaydetti. Bilgin, “Tarafsızlık ilkesi ortadan kaybolmuş durumda. Tümüyle garip. İktidarın sopası haline getirildi. Kendisi ahlaki açıdan aykırı bir düzenleme. Uygulanmaması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz” şeklinde konuştu.

Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Diplomasi Muhabirleri Derneği, DİSK Basın-İş, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Gazeteciler Cemiyeti, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, KESK Haber-Sen, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası da ortak açıklama ile değişikliğe tepki gösterirken “BİK’e keyfi tutumla geniş bir sansür yetkisi getiren yeni Basın Ahlak Esasları kararını reddediyoruz” denilen açıklamada, değişikliğin “‘Ben yaptım oldu’ anlayışının yeni bir tezahürü olduğu” söylendi.

Erkekler futbolda 1959'dan günümüze devam eden Süper Lig tarihinde en fazla küme düşen takım hangisidir? Erkekler futbolda 1959'dan günümüze devam eden Süper Lig tarihinde en fazla küme düşen takım hangisidir?