Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Hollywood’u İslam karşıtlığı oluşturduğu yönünde suçladı.

Ersoy, “Bugün Batı dünyasında görülen İslam nefretinin tek bir noktadan yayılmadığını net bir şekilde görüyoruz. Sadece aşırı sağcı bir yapıda olan partilerin ürettiği bir nefret olarak görmek çok yanlış olur. Uzun yıllar boyunca dünya sinemasına yön veren Hollywood, bu nefretin oluşmasında çok önemli bir rol aldı” dedi.

Bakan Ersoy, İslamofobi kongresine katıldı

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Ankara Ticaret Odası’nda gerçekleşen ‘3’üncü Uluslararası Medya ve İslamofobi Forumu’ adı foruma katıldı. Ersoy, katıldığı forumda şu ifadeleri kullandı:

Türkiye'nin yüz ölçümü yaklaşık 780 bin kilometrekareyken en büyük il Konya'nın yüz ölçümü yaklaşık kaç kilometrekaredir Türkiye'nin yüz ölçümü yaklaşık 780 bin kilometrekareyken en büyük il Konya'nın yüz ölçümü yaklaşık kaç kilometrekaredir

“Avrupa merkezci bir anlayış ile Batı’nın büyük bir kısmı kendisini efendi, hitap ettiği insanları ise köle olarak nitelendirme hakkına sahip olduğunu düşünüyor. Bu üstten tavrı kesinlikle kabul etmiyor ve meseleyi doğru aktarabilmek için kendi tanımlarımızı geliştirmenin çok önemli bir yerde olduğunu söylemek istiyorum.

Bu açıdan bakıldığı zaman İslamofobi, İslam korkusu demek değil, İslam nefreti demek. Bugün Batı dünyasında İslam nefretinin sadece tek bir noktadan türediğini düşünmek yanlış olur. Sadece siyasi olarak sağcı olan partilerin ürettiği bir anlayış olarak görmek mümkün değil. Uzun yıllar boyunca dünya sinemasında kendine yer bularak öncü rol oynayan Hollywood, bu algıyı oluştururken çok önemli bir rol aldı. Batı medyası, Müslümanları şiddeti savunan, insan haklarına saygı duymayan, dünyanın en tehlikeli insanları olarak gösterdi. Müslümanlara karşı ırkçı bir dil oluşturuldu.”

Ersoy, herkesi kutsal kitaplara saygı göstermeye davet etti

Ersoy, kitleleri İslam’ın aleyhine oluşturulan kampanyalara alet eden insanları kınadığını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:

“Batı coğrafyasında Yahudi karşıtlığı bir suç olarak görülürken İslam’a olan karşıtlık suç olmayı geçtim normal olarak değerlendiriliyor. Bu samimiyetsizliği kabul etmemiz kesinlikle mümkün görünmüyor. Buradan bir kez daha sesleniyorum; bizler ne Yahudilik’e ne Hristiyanlık’a ne de İslam’a kaşrı yapılan ırkçılığı mazur görmüyoruz ve herkesi bu dinin kutsallarını korumaya davet ediyoruz. Antisemitizm nasıl bir insanlık suçu olarak tanıtılıyorsa, İslamofobi de o derece suç olarak tanıtılmalı. Kutsal kitabımıza karşı yapılan saldırılara ifade hürriyeti denirken Tevrat’a karşı yapılan saldırıları kabul eden bir anlayışı kınıyoruz.”