Daie 16 olarak bilinen Özay Kaya'nın sitemleri sosyal medyada gündem olmuştu. Mahallelinin sahiplendiği Köpük'ün hikayesini dinleyin..

Sokak hayvanlarına yapılan işkenceler ve yalan yanlış nefret söylemleri artık herkesi delirtti. Son olarak sokağındaki hayvana su veriyor diye bir veteriner canından olmuştu.. 

Özay Kaya bu nedenle çok önemliydi. Özellikle hayvanlar konusunda kadınlara yapılan saldırılar kolayken bir erkek çıktı ve onların anladığı dilden meydan okudu.

Sokak hayvanları devletin uygulamadığı yasalar nedeniyle suç oranı yüksek ülkemizin sokaklarınca her gün işkenceye uğruyor. Gelişmemiş ülkelerdeki gibi ailelerin sokaklara saldığı çocuklar bile sokak hayvanlarına işkence ediyor. Üzerine bu hayvanlara iftira atılıyor ve manşetlere köpek saldırısı olarak geçiyor. Hayvanlar özellikle köpekler beton yığını sokaklarda işkenceci manyak dolu sokaklarda yaşamaya meraklı değil zaten. Ama bunun sebebi insanın, devletin, belediyen. Bu nedenle bu garibanlara bakmak zorundayız. 

Sokak hayvanları ülkemizde kısırlaştırma yapmayan belediyeler, kısırlaştırma yaptık diyerek yalan söyleyerek sokaklara kısırlaştırılmadan atılan kedi ve köpekler, sokak hayvanlarını istifleyenler, dövüştürenler, kangal köpekleri için sokak hayvanlarını çiftleştirip saldırgan yetiştirdiği hayvana bu hayvanları parçalatanlar, üretim çiftlikleri, cins hayvanlarını çiftleştirenler, kısırlaştırmayanlar, hayvan satışı, yurt dışından gizlice getirilen hayvan ticareti, hayvanlarını sokağa atanlara verilmeyen yaptırımlar nedeniyle sokaklarda can cekişiyor.

Ziraat Bankası'ndan Büyük Fırsat: Bankkart Sahiplerine 7500 TL Kazanma Şansı! Ziraat Bankası'ndan Büyük Fırsat: Bankkart Sahiplerine 7500 TL Kazanma Şansı!

Devlet ve belediyeler barınakları düzgün bir hale getirmediği için barınaklar ise adeta işkenceyle ölüm kampı. Ülkemiz cahil insanı ise sokak hayvanlarını bu önlemler alınmadan gördüğünü toplayıp itlaf ederek popülasyonun azalcağını sanıyor. Hatta hayvanlara su ve mama verilmezse bu hayvanların ölerek yok olacağını sanacak kadar aklı dengesini yitirmiş ve toplumsal olarak geçilmemesi gereken yamyamlaşma eşiğini söyleyen ortadoğulu düşüncesinde. 

Avrupa'da sokağa terke dilen hayvan görüldüğünde insanlar su ve mama verip bu hayvanlar için ülkedeki düzgün barınakları ararken, Ülkemizde turistler gördükleri hayvana su ve mama verirken, ülkemiz insanı ise yine her konudaki uzman copy paste confirmation bias fikirlerini cahil özgüveni ile saldırgan olan toplumumuzu tetikleyerek yazıyor. Ülkemizde sosyal medya sayesinde özellikle yalan yanlış bilgiler uzman diye sanılan vasıfsızlar inanılmaz boyutta. Dünyada zarlarlarına dair makaleler yazılan kuş fotoğrafları çeken hobicilerin, kuş takıntılıların bu işten para ve title için uzman bile uzman sanıldığı ülkemiz... 

612177694e3fe01104bad6a0

Uzatmadan Köpük'ün hikayesine gelelim. Daire 16'dan Özay Kaya'nın sitemi ile tanıdık. Köpük sadece bir tane gariban bir köpek. Mahallelinin onca çabayla baktığı. Köpük,  2 yıl önce bulunmuş ve arka ayakları tutmayan bir köpekmiş. İnsanlar Köpük'e önce kulübe yapmışlar ardından da yürütmeyi başarmışlar. İki yıldır apartmanın dışındaki, belediyeye ait olan bir alanda bir tane kulübede kalıyormuş zararsız bir şekilde.

Sabah işe giderken sizi oyunla karşılayan mahallenin bir köpeği sevmenizin verdiği o duygu varken, apartman yönetiminden birileri kulübesi olan uysal Köpük'ten rahatsız olacak kadar tahamülsüz sevgisiz. Köpük için "Barınağı arayacağız ve onu ordan aldırtacağız" diye konuşuyor. Bunun üzerine Köpük'ü 2 yıl önce ölümden kurtaran Özay Kaya artık dayanamıyor ve o gündem olan konuşmayı yapıyor.

Bu arada Özay Kaya için çok seviyorsa evinde bak diyenler için dip not verelim. Aile evinde gözleri görmeyen bir köpeğe bakıyor. Özay Kaya bu durum için "8 yıldır gözleri görmeyen bir köpek bakıyorum. İsmi de Boby. Sokaktaki tüm köpeklere de bakıyorum ama Köpük bizim için çok ayrı bir köpek. Ona sadece biz değil, mahalleli de bakıyor. Ben mahallenin köpeğini nasıl evime alıp bakayım." diyor.

Özay Kaya, gündem olan video için şu sözleri söyledi;

"Bir vicdan patlamasıyla o şekilde sesimi yükselttim. Yaklaşık iki yıl önce karlı bir günde arka ayakları tutmazken Köpük’ü bulduk, durumuna çok üzüldük. İki ay boyunca her gün sütle, etle, battaniyelerin arasına sararak besledik. Karda kışta soğukta kalmasın diye ona bir tane kulübe aldık. İki aylık mücadelenin sonunda tekrar yürütmeyi başardık. Bizim böyle bir duygusal geçmişimiz var. Onu ölümden kurtardık. İki yıldır bizim apartmanın dışındaki, belediyeye ait olan alanda bir tane kulübede kalıyor.

O orada yaşarken bir şekilde apartman yönetimi karar alıyor. ‘Köpeği burada istemiyoruz, barınağı arayacağız ve onu oradan alacağız’ diye konuşmuşlar. Bunun haberi geldi bana. Köpük bütün mahalleli tarafından benimsenen, ilgilenilen bir köpek. Mahallenin sembolü bir köpek. Böyle bir karar alınmasından dolayı, bir öfke anı, bir vicdan patlaması, bir duygu patlamasıyla o şekilde sesimi yükselttim. Apartmanın aldığı bu yanlış karara tepkimi, bütün apartmana karşı sesimi duyurmak istedim. Hani bu yapılanın bütün sokak köpeklerini ilgilendirdiğini, her birimizin bir şekilde duyarlı olması gerektiğini vurgulamak için öyle bir yükseldim. Daha sonra sosyal medyada kızım paylaşmış ve bu şekilde gündem oldu. Belediyeden köpeği almak için gelen de olmadı.

Sosyal medyada benim için ‘Çok istiyorsa evinde baksın’ yazanlar da olmuş. Ben zaten evimde 8 yıldır gözleri görmeyen bir köpek bakıyorum. İsmi de Boby. Sokaktaki tüm köpeklere de bakıyorum ama Köpük bizim için çok ayrı bir köpek. Ona sadece biz değil, mahalleli de bakıyor. Ben mahallenin köpeğini nasıl evime alıp bakayım."