Koronavirüs diğer adıyla COVID-19 diye bilinen virüs 2019 yılı sonlarında Çin’ in Wuhan şehrinde ortaya çıktı. Geçmiş tarihlerde görülen Sars ve Mers virüslerine çok benzerliği bulunan bu virüs hayatımıza girdiği günden bu yana bütün yaşam koşullarımızı
Koronavirüs diğer adıyla COVID-19 diye bilinen virüs 2019 yılı sonlarında Çin’ in Wuhan şehrinde ortaya çıktı. Geçmiş tarihlerde görülen Sars ve Mers virüslerine çok benzerliği bulunan bu virüs hayatımıza girdiği günden bu yana bütün yaşam koşullarımızı değiştirmemize neden oldu.
Virüslerin tarihine baktığımızda bu tipteki bütün virüslerin aslında hepsinin aynı ailenin farklı antijenik özelliklerini gösteren ve daha çok hayvanlar yoluyla ortaya çıktığını görürüz. Yayılmacı bir kimliğe sahip olan bu virüs ailesinin diğer üyeleri Sars ve Mers adındaki virüslerdir. Sars kedilerden, Mers tek hörgüçlü develerden geldiği bilinmektedir. Yeni virüs olan koronavirüs ise yarasalardan ve yılanlardan geldiği söylenmektedir. Yani hayvan kaynaklı olduğu açıktır.
Bu olay insanlık tarihindeki her hastalık gibi yeni hastalıkların hayatımıza girmekte olduğunu gösterir. Aslında biz bu tipteki virüslerin yol açtığı hastalıklarla mücadele etmek açısından daha şanslı olduğumuzu söyleyebiliriz. Nedeni ise gelişen teknoloji ve sağlık alanında yapılan geliştirmelerdir diyebiliriz. Geçmiş tarihlerde bundan 100-150 yıl öncesine gidecek olursak sağlık alanında ne kadar az bilginin ve bir o kadar da yetersiz teknoloji olduğunu görebiliriz. Örneğin 1347 yılında ortaya çıkan Veba salgını yetersiz sağlık teknolojisi ve yetersiz bilgi sebeplerinden dolayı yaklaşık 100 milyona yakın insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Büyük Veba Salgını olarak tarihe geçen bu felaket, yaşanılmış birçok yıkıcı savaştan daha fazla can kaybına neden olmuştur. Avrupa’nın çok yoğun nüfus artışı yaşadığı dönemlerin ardından kıtlık dönemine girilmiştir. Büyük Veba Salgının kıtlık döneminin hemen ardından gelmesi ise haliyle Avrupa’nın bu durumla mücadele etmesini çok zor bir duruma sokmuştur. Salgın ilk olarak yaşlı ve bakıma muhtaç insanlarda görülmüştür. Bu örnekle yaşadığımız Koronavirüs Salgını olayının geçmişte yaşanan bir çok virüs bazlı salgın olaylarıyla benzerlik içinde bulunduğunu anlamamız kaçınılmaz olacaktır.
Koronavirüs Nedir?
İlk olarak 2019 yılının Aralık ayının başlarında Çin’in Wuhan bölgesinde varlığı tespit edilip bu bölgedeki yetkililer tarafından tanımlandığı için Wuhan Virüsü adını almıştır. Daha sonralarda ise araştırmalarda Koronavirüs adıyla geçtiği için tüm dünyaya bu isim ile bildirilmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından virüsün resmi adı SARS-CoV-2 (Şiddetli Akut Solunum Sendromu-Koronavirus-2) olarak belirlenmiştir. Dünya Sağlık Örgütü virüsün neden olduğu hastalığı tanımlamak için COVID-19 terimini kullanmaktadır.
Yeni koronavirüs hastalığı yüksek ateş ve nefes darlığı ile tanımlanan yeni viral solunum yolu hastalığıdır. Hastalığın damlacık ve temas yoluyla bulaştığı bilinmektedir. Oluşturduğu küresel etki sebebiyle pandemi olarak adlandırılmıştır.
Yeni koronavirüs hem hayvanları hem de insanları etkileyebilen bir virüs ailesinin üyesidir. Geçmişe bakıldığında koronavirüs ailesinin farklı üyelerinin şiddeti ciddi olarak hissedilen solunum yolu hastalıklarına sebep olduğu bilinmektedir.
Koronavirüsler zaman zaman insanlar ve hayvanlar arasında geçiş yapabilirler. Virüslerde bulunan genetik kodlar RNA mutasyonu yoluyla değişime uğrayabilir. Bir koronavirüs gerçekleşen mutasyon ile bir önceki yapısından farklı bir yapıya kavuşarak daha fazla yıkıcı etkiye sahip olabilir. Çünkü bir önceki yapıya bağışıklık kazanan insan vücudu artık mutasyon geçirmiş bir koronavirüs yapısıyla karşı karşıya kalacaktır. Bu durum biz insanların koronavirüs hastalığına karşı en büyük dezavantajımız olacaktır. Ama asla unutmamamız gereken şey ise bizim alacağımız etkili tedbirler sayesinde koronavirüs hastalığına yakalanmayacağımızdır.
Koronavirüs Belirtileri Nelerdir?
Yeni koronavirüs hastalığı belirtileri arasında yüksek ateş, öksürük ve solunum darlığı bulunmaktadır. Hastalık seviyesi ilerlemiş olan vakalarda ise enfeksiyon zatürreye, akut solunum yetmezliğine, böbrek yetmezliğine ve hatta ölümle sonuçlanabilmektedir.
Bütün virüs türleri gibi zamanla mutasyona uğrayarak değişen koronavirüsler 2002 yılından itibaren grip benzeri semptomlar gösteren daha ciddi sonuçları olan sağlık sorunlarına neden olmaya başlamıştır.
Koronavirüs belirtileri içinde en sık görülen semptomlar iki gün veya daha fazla süre devam eden yüksek ateş, baş ağrısı ve kuru öksürük olarak bilinmektedir. Fakat bazı hastalarda nefes darlığı, balgamlı öksürük, boğaz ağrısı, kas ve eklem ağrıları, mide bulantısı veya kusma, iştah kaybı, burun akıntısı, baş ağrısı, ağır solunum yetmezliği ve böbrek yetmezliği gibi durumlar yaşanması koronavirüs hastalığı belirtisi olabilir. Bu gibi durumları kendisinde gösteren kişiler hastaneye gitmeden önce maske takmalı ve çevresindeki insanlardan uzak durmalıdır.
Bu belirtilerin detayına bakacak olursak, koronavirüs bulaştığı kişilerde ilk olarak alt ve üst solunum yolunu etkilediği için ilk görülen şikayet kuru öksürüktür. Koronavirüs hastası olan kişiler kuru öksürük ile sık sık karşılaşır ve hasta bu durumdan oldukça yıpranmaktadır.
Koronavirüs hastalığının neden olduğu en önemli belirtilerden bir diğeri olan yüksek ateştir. Hasta bu durumda kendisinin grip olduğunu düşünebilir. Fakat yüksek ateş belirtisi iki gün veya daha fazla süre ile devam etmesi durumun ciddiyetini ortaya koyacaktır.
En önemli belirtilerin üçüncüsü olan nefes darlığı şikayeti ise yaşlı kişilerde daha fazla görülmektedir. Fakat bütün yaşlı bireylerde nefes darlığı görülmeyebilir. Nefes darlığı solunum sıkıntısı ile benzer olduğu için durumun ilerlemesi daha ciddi sonuçları doğurabilir. Kişinin daha başka kronik hastalıkları varsa hastalığın ciddiyeti kronik hastalıkların durumuna göre daha yüksek seviyelere çıkabilir
