Her şeyde bir hayır vardır misali Kapalışarşı'daki çatışma sonrası dikkat çeken önemli bir tehlike ortaya çıktı...

Kapalıçarşı'da çıkan çatışmada biri polis yedi kişinin yaralanmasından çok dikkat çeken bir polsin silahını kaptırması ve daha da vahimi buna cesaret edilmesiydi.

Polisin tabancasına bile sahip çıkamamasını "ömrü boyunca tek bir güvenlik makalesi bile okumadığını" bizzat kendisi söyleyen Türkiye'nin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun izleyip izlemediğini merak eden Yılmaz Özdil, ülkenin "güvenlik" konusunda geldiği noktayı "bu devletin gücü sadece düzgün insanlara yetiyor" dediği bugün yazdığı yazısında çok daha tehlikeli, hatta nasıl ve neden gözden kaçtığı bilinmeyen bir durumu ortaya çıkartıp gündeme taşımaya çalışıyor.

Şöyle ki son dönemlerde ülkenin dörtbir tarafında akıl almaz şekilde çoğalan, hatta son yıllar Türkiye'de en çok büyüyen sektör olan "atış poligonları" konusunu Özdil vahim bir gerçekle gündeme getiriyor.

Dikkat çeken şekilde sadece tabanca ile sınırlı olmayıp, otomatik silahlarla da atış yapılabilen, hatta ileri atış teknikleri öğretilen ve sigara bile satılmayan 18 yaş artı çocuklara bile kapısı açık olan atış poligonlarının çok daha vahim bir durumu var.

Kendi ülkelerinden savaş var diye kaçan, ya da -daha çok annesini, çocuğunu, eşini bırakıp gelenlere bakılırsa- öyle sanılan Suriyeli ve Afganların bu poligonlardaki yoğunluğu düşündürücü hatta korkutucu boyutta.

Bu durumu açıklayan Yılmaz Özdil de haklı olarak soruyor;

Ziraat bankası tüm banka borçlarınızı kapatacak! 400.000 TL'ye kadar borç kapatma işlemi yapacak! Ziraat bankası tüm banka borçlarınızı kapatacak! 400.000 TL'ye kadar borç kapatma işlemi yapacak!

Poligonları tıklım tıklım dolduran bu Afganlı ve Suriyelilerin adresleri, kimlikleri kayıt altına alınıyor mu? biliniyor mu? zira poligonlardaki ilginç uygulamada üyelik bile gerekmiyor"

"Gariban denilen mültecilerin cayır cayır yaktıkları mermilerin parası nereden geliyor?"