Türkiye'de teknolojinin geldiği nokta siyasete mal edilip "sağlıkta devrim" söylemini ülke lügatına eklemişti ki önce devlet hastanelerinin şehir dışına hem de "garantili" olarak taşınması, hem de doktorların gördüğü değersizlik ile yurtdışına kaçması derken bir de üzerine tartışmalı sağlık kurumu anlaşmaları sonrasısağlıkta Türkiye'nin geldiği nokta "Paran Kadar Sağlık" oldu...
Hastalar, “Kamudan randevu almak ve tedavi olmak adeta işkence haline geldi. Özele gidip tedavimizi olmak istediğimizde bir dünya para ödüyoruz” açıklaması yapınca, gündem deSağlık Bakanlığı'nın onkoloji hastalarından özel sağlık kurumlarında fark ücret alınmayacağını belirtmesine karşın böyle olmadığı ile sarsıldı.
Son olarak SGK’nin özel hastanelerin "kısmi branş" anlaşmalarını feshetmesi ile bir kez daha mağdur olan kanser hastaları, kamu kuruluşlarında eksik hekim sebebi ile yaşanan yoğunluk sonrası randevu almakta zorlanan ve acil tedaviye başlaması gereken onkoloji hastaları, özel hastanelere yönelince bu kez de yüksek fark ücretleri ile karşı kaşıya kaldı.
Sağlık Bakanlığı’nın özel hastanelerden hiçbir şekilde kanser hastalarından para alınmayacağı söyleminin gerçeği yansıtmadığı ortaya çıkarken hastalar “Kamuda randevu bulamayınca özel hastanenin kapısını çalmak durumunda kalıyoruz, doktor muayene, tahlil, tetkik derken dünya para ödemek durumunda kalıyoruz. Bazı özel hastaneler kemoterapi, radyoterapiden bile ücret istiyor. Paran varsa sağlık hizmeti alabiliyorsun.” dediler.
Onkoloji Uzmanı ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Dr. Halis Yerlikaya ise yaşanılan durum ile ilgili “Onkoloji hastaları tamamen ücretsiz gibi bir algı yaratılıyor. Öyle bir şey yok. Sonuçta kemoterapiden de bazı özel hastaneler ücret talep ediyor. Onkoloji ameliyatları zaten fahiş ücretlerle yapılıyor. Kamuda çok fazla hekim kalmadığı için özellikle kanser hastaları özel hastanelere mahkum edilmiş durumda. Özellerde hasta yatışı gerektiren bir durum varsa yatak ücreti, tetkiklerden vs. ücret alınıyor, aslında pek çok kalemden ücret alınıyor. Ücretsiz olduğu söylemi tamamen bir algıdır” diyerek yaşananları doğruladı.
SGK il müdürlüklerine giden dilekçelerin büyük çoğunluğunu özel sağlık kurum ve kuruluşlarında özellikle kanser hastalarının başvurularında alınan ilave ücretler ve tedavi için ek olarak önerilen endikasyon dışı kullanım durumunda ilaç bedellerinin ödenmemesi içerikli olduğu aktarılırken, Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç da şunları söyledi Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gökhan Özyiğit SGK ile anlaşması olan özel hastanelerin kematerapi, radyoterapi gibi işlemlerden ücret almaması gerektiğini kaydederek, "Şahsi görüşüm eğer sosyal devletseniz hasta ile hekim arasına kesinlikle bu tür şeyler girmemesi gerekir. Orada fark ücreti varsa devletin ödemesi gerekir, şuan ki bizim sistem tamamen zincir hastanelerine gidiyor" dedi.
Öte yandan sosyal medyada yer alan paylaşımlar ve şikayetler ise yaşanılan durumun sadece kanser hastaları için değil, SGK’nin özel hastanelerin "kısmi branş" anlaşmalarını feshetmesi ile birçok hastanın durumdan etkilendiği ve "Paran Kadar Sağlık" durumu ile yüzleştiğini gösterdi.
