Sabah Kuşağı'nın izlenme rekorları kıran Müge Anlı ile Tatlı Sert, işlediği konularla uzun süredir ülke gündeminde büyük yer tutuyor. Birçok cinayet ve kayıp dosyasını çözen Müge Anlı'nın Emniyet Teşkilatı'yla yakın ilişkileri olduğu ve bazı dosyaları in
Sabah Kuşağı'nın izlenme rekorları kıran Müge Anlı ile Tatlı Sert, işlediği konularla uzun süredir ülke gündeminde büyük yer tutuyor. Birçok cinayet ve kayıp dosyasını çözen Müge Anlı'nın Emniyet Teşkilatı'yla yakın ilişkileri olduğu ve bazı dosyaları incelemesine izin verildiği iddia ediliyor. Türkiye gündeminde infiale neden olan Palu Ailesi, Nazmiye Çam davası ve Hikmet Aktürk olayı gibi vakaları işleyerek çözüme ulaşmalarında etkili olan Müge Anlı farlı tepkiler alıyor.
Müge Anlı ile ilgili farklı düşünceleri olan gruptan biri güvenlik güçlerini fazla ilgilenmediği dosyaların Müge Anlı sayesinde çözüme kavuşturulduğuna inanıyor. Diğer grup ise Müge Anlı'nın programlarında işlenen durumların Türk aile yapısı üzerinde olumsuz etkilere neden olabileceğini belirtiyor.
"Sabah programlarının ciddi bir izleyici kitlesi var"
Konuyla ilgili görüşleri merak edilen RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Candaş Tolga Işık'ın sunduğu "Az Önce Konuştum" adlı programa katıldı. Programlara ve dizilere uygulanan ceza kararlarının alınma sürecini anlatan Ebubekir Şahin, Müge Anlı ile Tatlı sert gibi sabah programlarıyla ilgili politikalarını açıkladı.
Sabah programlarında işlenen konularla ilgili neden ceza verilmediğine dair birçok soruyla karşılaştığını aktaran Şahin, bu konunun toplantılarda masaya yatırıldığını belirtti. Bu programların ciddi bir seyirci kitlesine sahip olduğunu ifade eden Şahin, ceza uygulama taraftarı olmadıklarını aktardı. Müge Anlı'nın yaptığı programın farklı kanallarda da benzerlerinin bulunduğunu hatırlatan Şahin, sadece RTÜK kurallarına aykırılık halinde ceza verdiklerini kaydetti.
Dizilerdeki reklamlara gelen şikayetler!
Aile Bakanlığında müsteşar olduğu dönemde evlilik programlarıyla ilgili sorunların çıktığını dile getiren Şahin, o programlardaki uygunsuz durumlardan dolayı iktidarın yasaklama kararı almak zorunda kaldığını belirtti. Koronavirüs döneminde televizyon izleme alışkanlıklarında da değişimlerin yaşandığını bildiren Şahin, televizyon başında kalma süresinin günlük ortalama 5 saati aştığını aktardı.
Şiddetin yoğun olduğu dizilerin çok fazla izlendiğini söyleyen Şahin, çok izleniyor diye şiddet dizisi çekmenin doğru olmadığını ifade etti. Dizilerin reklam politikalarıyla ilgili eleştirilerin geldiğini bildiren Şahin, bu reklamların peş peşe değil de düzenli aralıklarla eklenmesinin izleyici açısından daha iyi olacağını söyledi.
