En son açıklanan açlık ve yoksulluk sınırının ardından, Türkiye'de yaşayan ve yoksul olmayanlar merak edildi. Zira ekonominin dibi gördüğü bu sene öncesinde dahi Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verileri yani resmi kayıtlara göre kayıtlı çalışan işçilerin yüzde 42’si asgari ücretliydi.
Türkiye'de özel sektörde asgari ücret ve altında ücretle çalışanların oranı yüzde 69'lara çıktığı son verilere göre bilinirken ki son bir senelik süreç hariç, açlık sınırı 6 Bin 017 Lira olarak açıklandı.
Asagari ücretin güncel olarak 4.253,40 TL olarak uygulanırken, iş yerleri birer birer kapanırken, işsizlik sayısı artarken, emekliler 2.500 TL maaş ile hayatta kalmaya çalışırken, bir zamanların yükselen yıldızı Türkiye'de açlık sınırı 6.017 TL oldu.
Türk-İş'in mayıs ayı araştırmasına göre, açlık sınırı 6.017 TL ile mevcut asgari ücretin 1764 TL üzerinde gerçekleşti.
Son gelinen noktada, gelir dağılımındaki adaletsizlikle de Türkiye'nin çok büyük bir bölümünün yüzde 69 oranlarını da geçer şekilde asgari ücret olan 4.253,40 TL ve min. emekli maaşı olan 2.500 lira ile geçinmeye çalıştığı düşünülünde artık "yoksulluk sınırı" merak dahi edilmemeye başlandı.
Türk-İş'in açıkladığı yoksulluk sınırı da 19.602 TL olunca da artık Türkiye'de zenginler değil, yoksul olmayanlar merak ve takdir edilmeye, özenilmeye başlandı.
Türk-İş tarafından yayımlanan raporda "Son 1 yılda TÜRK-İŞ Açlık Sınırı Endeksi (TASE Ocak 2021=100) 2 katını aşarak yüzde 107 oldu" ifadesine yer verilirken şu bilgiler açıklandı;
"Üretim ve tedarik maliyetlerinin artmasıyla arz etkisi ve her gün düşen alım gücünü korumak için öne çekilmiş talep etkisi nedeniyle başta gıdada olmak üzere fiyat artışlarının önü alınamıyor.
Bunların ek olarak düşük faiz oranları ve kredi genişlemesi sonucu fiyatlama dengesi bozulan piyasada temel gıda maddeleri ve bazı temel ihtiyaç maddelerinde yapılmış olan KDV indirimleri fiyat artışlarının çok gerisinde kaldı fakat bunun yanında vergi gelirlerinin düşmesine neden oldu.
Resmi Nisan verilerine göre %118,5 olan Tarım ÜFE ve %105,8 olan Yurtdışı ÜFE geçen ay tahmin etmiş olduğumuz yaz aylarında gıda fiyatlarında gerileme ihtimalinin düşük olduğunu kanıtlar niteliktedir.
İşçi, memur, emekli, öğrenci, esnaf nefes alamıyor. Yüksek enflasyon sürdürülebilir güçlü büyümenin önündeki en büyük engellerden olduğundan işsizliğin büyümesine yol açıyor. Giderek yükselen enflasyon sonucunda alım gücü günden güne daha da düşen vatandaşlardan bazılarının karıştığı polisiye vaka girişimlerinin artış gösterdiği süpermarket yöneticileri tarafından ifade ediliyor."
